Bu Blogda Ara

Güzel Sözler

hak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
hak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Eylül 2013 Salı

Malüllük Kapsamı Genişletildi.



5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa göre sigortalı sayılanlar ve bunların bakmakla yükümlü oldukları veya hak sahibi çocuklarının maluliyetinin tespitine ilişkin usul ve esasları düzenleyen Maluliyet Tespit Yönetmeliği'nde değişikliğe gidildi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ortak çalışması ile süreğen hastalığı olanları da içeren çalışamaz durumdaki engellilerin maluliyet haklarını düzenleyen yeni Maluliyet Tespit Yönetmeliği, 03 Ağustos 2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlandı. Yönetmelik 1/9/2013 tarihinden sonra uygulanmaya başlayacak.
Yönetmelik değişikliği ne gibi yenilikler getirdi;
Hastalık listesi esas alınacak; Yönetmelik doğrultusunda sigortalıların çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediklerinin tespitinde yönetmelik eki olarak yayınlanan hastalık listesi esas alınacak. Hastalık Listesi’nde bulunan tıbbi kriterler Sosyal Güvenlik Kurumunca en geç 3 yılda bir gözden geçirilecek.
Malul sayılmaya ilişkin usul ve esaslar ayrıntılı olarak belirlendi;
1-Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalıların çalışma gücü kaybı tespiti:
a) Hastalık Listesi’nde belirtilen hastalıkların meydana geldiği,
b) Eski ve çalışmaya engel olmayan bir hastalığın, Hastalık Listesi’nde belirtilen seviyelere yükseldiği,
c) Çalışma gücünün en az %60’ını kaybetmiş haliyle ilk defa çalışmaya başlayan, ancak daha sonra ortaya çıkan farklı bir hastalık nedeniyle bu Yönetmelik hükümlerine göre çalışma gücünün en az %60’ını kaybettiği,
ç) İş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az %60’ını kaybettiği,
Kurum sağlık kurulunca tespit edilen sigortalı malul sayılır.
2-Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendindeki sigortalıların çalışma gücü kaybı tespiti:
İlk defa çalışmaya başladığı tarihten sonra vücutlarında oluşan ve tedavi edilemeyen hastalıkları nedeniyle, çalışma gücünün en az %60’ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği Kurum sağlık kurulunca tespit edilen sigortalı malul sayılır.
Bu kapsamda alınacak maluliyet kararlarında; Hastalık Listesi, Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliği, Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği, Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelikte belirtilen sağlık şartları, Vazife malullüğü halinde ise, Vazife Malullüklerinin Nevileri ile Dereceleri Hakkında Nizamname esas alınır.
Yeni hastalıklar eklendi; Hayati organ nakilleri sonrasına, tedaviye dirençli tüberküloz hastalarına, şeker hastalığından dolayı 3 veya daha fazla komplikasyonu olanlara, orta ve ileri düzeyde organ rahatsızlığı olanlara, böbrek süzme hızı 30 ml/dk’nın altında olanlara, tek tarafı felçliler, sara hastaları, spastik çocuklar ve otizm gibi romatizmal ve nörolojik hastalara da maluliyet hakkı getirildiği görülmektedir. Ayrıca, kalp, akciğer, karaciğer ve bağırsak nakli yapılan hastalara kontrolsüz maluliyet hakkı verildiği görülmektedir.
Birden fazla hastalığı olanlara ilişkin düzenlemeler yapıldı; birden fazla hastalığı olup çalışamaz durumda olan vatandaşlar için de düzenlemeler yapıldığı görülmektedir. Hastanın genel durumunun değerlendirilerek çalışamaz durumda olduğu görülürse bu kişilere maluliyet maaşı bağlanabilecek.
Başka birinin sürekli bakımına muhtaç olma halleri ayrıntılı olarak belirlendi;
· Kuadripleji, parapleji, dipleji ve sigortalının yaşamını kendi başına yürütmesine engel hemipleji veya merkezi sinir sisteminin sfinkter bozuklukları ile birlikte olan diğer hastalıklar,
· Süreli veya sürekli ruh sağlığı ve hastalıkları kliniğinde kalmayı gerektiren ve tedavi edilemeyen psikotik hastalıklar,
· İki gözde de yüzde yüz (tam) görme kaybı,
· İki elin kaybı, bir kolun omuzdan ve bir bacağın kalçadan kaybı,
· Her iki bacağın alttan en az 1/3’ünün kaybı,
· Tedavisi olanaksız bir hastalıktan ileri gelen ağır beslenme bozuklukları ve kaşeksiler,
· Solunum yetmezliği nedeniyle yardımcı solunum cihazlarının sürekli kullanılması,
· Giyinme, beslenme, fonksiyonel mobilite, bağırsak ve mesane bakımı, kişisel hijyen ve tuvalet ihtiyaçları gibi günlük yaşam aktivitelerinin sağlanamaması
· Burada sayılan hastalıklar dışında kaldığı halde tedavi edilemeyen, başka birinin sürekli bakımına muhtaç olan ağır hastalıklara
Sahip sigortalıların ve kadın sigortalıların malul çocuklarının başka birinin sürekli bakımına muhtaç olduğu kabul edilecek.
Erken yaşlanma tespiti istenebilecek; Kanunda yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen yaş şartı dışındaki diğer şartları taşıyan ve 55 yaşını dolduran sigortalıların; dikkat, algı, bellek, kavrama ve soyutlama gibi işlevlerin kaybı olan bilişsel yaşlanma ile fizyolojik ve psikolojik yaşlanma hali tayin ve tespit edilenler, erken yaşlanmış sayılacaklar. Bu tespitlerde; nöroloji, psikiyatri, fiziksel tıp ve rehabilitasyon, iç hastalıkları, göğüs hastalıkları ve kardiyoloji başta olmak üzere ilgili branşlarca düzenlenen sağlık kurulu raporları esas alınır.
İstenildiğinde kontrol muayenesine tabi tutulabilinecek; Çalışma gücünün en az %60’ını kaybetmesi nedeniyle malul sayılanlar ile Kanunun 28 inci maddesinin 5 inci fıkrası kapsamında yaşlılık aylığı bağlanan sigortalılar; Kurumca yürütülen soruşturma nedeniyle, maluliyete ilişkin Kurumca verilen karar gereği, malullük, vazife malullüğü aylığı bağlanmış sigortalıların, malullük durumlarında artma veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç olduklarına ilişkin talepleri ile ihbar ve şikayet halinde kontrol muayenesine tabi tutulabilecekler.
Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca kontrol muayenesi kararı verilmesi halinde bu kontrol muayenesine ilişkin değerlendirme Kurum sağlık kurullarınca yapılacak. Bu karara itiraz olması halinde ise konu, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca değerlendirilerek karara bağlanacak.
Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu kararları bağlayıcı olacak; Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu tarafından verilen kararlar Kurum sağlık kurullarını bağlayıcı olacak.
Farklı sigortalılıklardan maluliyet talep edilebilecek; Maluliyet değerlendirmesi sonucunda, ilk işe girdiği tarihte de malul olduğuna karar verilen sigortalılar, anne ve/veya babalarının sigortalılıklarından dolayı hak sahibi olarak maluliyet tespiti talep ettiklerinde, buna göre oluşturulacak dosya ile birlikte kendi sigortalılıklarından dolayı alınan kararlar, buna esas sağlık kurulu raporları ve diğer belgeleri içerir dosya Kurum sağlık kuruluna gönderilecek.
İşe başladığı tarihten önce çalışma gücünün en az %60’ını veya vazifesini yapamayacak derecede meslekte kazanma gücünü kaybetmiş olanlar bu haktan yararlanamayacak. Sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce çalışma gücünün en az %60’ını veya vazifesini yapamayacak derecede meslekte kazanma gücünü kaybettiği önceden veya sonradan tespit edilirse sigortalı bu hastalık veya engeli sebebiyle malullük aylığından yararlanamayacak.
Engellilerimizin kendi durumlarını ilgilendiren hususları daha iyi analiz edebilmeleri açısından HASTALIK LİSTESİ ayrıntılı olarak aşağıda sunulmuştur.
HASTALIK LİSTESİ
A. NÖROLOJİ
Epilepsi – konvülsif epilepsi: (grand mal veya psikomotor) Tipik bir nöbetin detaylı bir şekilde tarif edilerek belgelendirildiği, ilişkili olan tüm olayları içeren; en az 3 aylık tedaviye rağmen ayda üç ve üçten fazla yaşanan ve beraberinde;
Gündüz yaşanan ataklar (bilinç kaybı ve konvülsif nöbetler)
veya
Gün boyunca aktiviteyi belirgin olarak kötüleştiren artçıları bulunan gece atakları.
Epilepsi – nonkonvülsif epilepsi: (petit mal, psikomotor, fokal) İlişkili olan tüm olayları içeren tipik bir nöbet şeklinin detaylı bir şekilde tarif edilerek belgelendirildiği, en az 3 aylık tedaviye rağmen haftada birden daha sık ortaya çıkan ve beraberinde
A. Bilinç değişiklikleri veya bilinç kaybı ve atipik davranış gibi geçici postiktal bulguların olması
veya
B. Gün boyunca aktiviteyi belirgin olarak kötüleştirmesi.
Santral sinir sistemi vasküler hastalıkları: Aşağıdakilerden biri ile beraber en az 1 yıldır olan post-vasküler hastalık:
Sekel halini almış, başarısız konuşma veya iletişime neden olan duyusal veya motor afazi;
veya
Kaba ve beceri gerektiren hareketlerde veya yürüme ve duruşta devamlı bozukluğa neden olan, etkilenen vücut yarısında veya tek ekstremitede motor fonksiyonun belirgin ve kalıcı olarak bozulması ve efektif ambulasyonun[1] ve kendine bakım aktivitelerinin sağlanamaması. (Bozukluğun değerlendirilmesi parmak, el ve kol kullanım engeli ve/veya hareket engeli derecesine bağlıdır.)
Benign beyin tümörleri: 1, 2, 3. başlıkları altında veya etkilenen vücut sistemi kriterleri içinde değerlendirilir.
Parkinson Sendromu: Tek başına veya diğer bulgular ile beraber kaba ve beceri gerektiren hareketlerde veya yürüme ve duruşta devamlı bozukluğa neden olan, iki ekstremitede belirgin rijidite, bradikinezi veya tremor ile giden ve tedaviye yanıt vermeyen olgular.
Serebral Palsi:
IQ düzeyi 50 veya altında
veya
Zarar vericilik veya duygusal instabilite gibi anormal davranış şekilleri
veya
Konuşma, işitme veya görsel kusur nedeniyle olan belirgin iletişim bozukluğu
veya
3B’de tarif edildiği şekilde olan motor fonksiyon bozukluğu
Spinal kord, sinir kökü lezyonları, dejeneratif nörolojik hastalıklar veya herhangi bir nedene bağlı olan:
3B’de tarif edildiği şekilde olan motor fonksiyon bozukluğu
veya
Anal inkontinans
veya
Daimi sonda kullanmayı gerektiren
veya
Günde 3 kez ve üzeri TAK yapmak zorunda olan idrar inkontinansı.
Multiple Skleroz:
3B’de tarif edildiği şekilde olan kalıcı motor fonksiyon bozukluğu
veya
Görme veya mental bozukluğun bulunması.(Bu durumlarda değerlendirme ilgili vücut sistemine göre yapılır)
veya
Multiple skleroz sürecinde patolojik olarak etkilendiği bilinen santral sinir sistemi alanlarındaki nörolojik işlev bozukluğundan kaynaklanan, fizik muayene ile gösterilen, motor fonksiyonda belirgin yorgunluk ile tekrarlayıcı aktivitedeki anlamlı kas zayıflığı
veya
EDSS 5,5 ve üzeri olması.
Amyotrofik lateral skleroz
Anterior poliomyelit ile birlikte:
Konuşma, yutma veya nefes almada belirgin güçlük olması
veya
3B’de tarif edildiği şekilde olan motor fonksiyon bozukluğu
Myastenia gravis ile birlikte:
Tedavi altında olmasına rağmen konuşma, yutma veya nefes almada belirgin güçlük olması
veya
Tedavi altında olmasına rağmen, dirence karşı olan tekrarlayıcı eylemde yer alan ekstremite kaslarında belirgin motor zayıflık olması.
Müsküler distrofi ile birlikte: 3B’de tarif edildiği şekilde olan motor fonksiyon bozukluğu
Periferal nöropatiler ile birlikte:
Tedaviye rağmen sekel halini almış 3B’de tarif edildiği şekilde motor fonksiyon bozukluğu
veya
Tek veya çift taraflı sekel halini almış total brachial plexus lezyonu(EMG ile kanıtlanmış)
Tedaviye rağmen anlamlı düzelme göstermeyen subakut kombine kord dejenerasyonu (pernisiyöz anemi v.b) ile birlikte 3B’de tarif edildiği şekilde olan motor fonksiyon bozukluğu.
Huntington Koresi, Friedrich ataksisi gibi dejeneratif hastalıklar, spino-serebellar dejenerasyon veya serebellar hastalıklar: Beraberinde;
Başkasının yardımını gerektirecek düzeyde denge bozukluğu, 3B’de tarif edildiği şekilde olan motor fonksiyon bozukluğu,
veya
Kronik beyin sendromu (Bulgular Psikiyatri bölümünde yer alan maddelere göre değerlendirilir)
Serebral travma:
Bu bölümde yer alan 1, 2, 3 maddelerine ve Psikiyatri bölümünde ki kriterlere göre değerlendirilir.
Syringomyeli:
Ciddi bulbar belirtiler
veya
3B’de tarif edildiği şekilde olan motor fonksiyon bozukluğu
Demans:
Günlük yaşam aktivitelerini yapabilmesi için yönlendirme ve destek gerektirecek düzeyde kognitif bozulma (ileri derecede demans)
B. PSİKİYATRİ
(IQ 50 ve altı) Zeka gerilikleri
Tedaviye rağmen çalışma olanağı vermeyen şizofreni ve alt tipleri
Tedaviye rağmen çalışma olanağı vermeyen şizoafektif bozukluk
Tedaviye rağmen çalışma olanağı vermeyen sanrısal bozukluklar
Tedaviye rağmen çalışma olanağı vermeyen atipik veya başka türlü sınıflandırılamayan psikozlar
Tedavi ile işlevselliği düzelmeyen progresyon gösteren ve çalışma olanağı vermeyen bipolar bozukluk
Tedavi ile işlevselliği düzelmeyen ve çalışma olanağı vermeyen beyin hasarı, beyin işlev bozukluğuna bağlı davranış bozuklukları (organik kişilik ve davranış bozukluğu, frontal lob sendromu, v.b.)
Tedavi ile işlevselliği düzelmeyen ve çalışma olanağı vermeyen psikotik özellikli kronik obsesif kompulsif bozukluk, kronik travma sonrası stres bozukluğu ve komorbiditesi[2]
Tedavi ile işlevselliği düzelmeyen ve çalışma olanağı vermeyen beyin hasarı, beyin işlev bozukluğu ve bedensel hastalıklara bağlı ruhsal bozukluklar (organik bipolar tiplerini içerir, organik sanrılı bozukluk, demansiyel ve amnestik v.b. tablolar)
Yaygın gelişimsel bozukluklar (otistik bozukluk, asperger v.b.)
C. GÖZ HASTALIKLARI
Görme azlığı
Bariz bir patolojinin varlığını ileri tetkiklerin de desteklediği en iyi düzeltmeyle bile artmayan, her bir gözün görme keskinliğini ileri derecede bozan görme azlığı (Bilateral 0,1 [20/200] ve bu seviyenin altında görme keskinliği olması)
Bu madde kapsamında yer alan katarakt, üveit, glokom, retina hastalıkları tedavi sonrası değerlendirilir.
Pterjium ve semblafaron
Bilateral 0,1 (20/200) ve bu seviyenin altında görme keskinliğini bozan korneada ileri derecede bulanıklığa neden olan, tekrarlayan, tedaviden fayda görmeyen iki taraflı pterjium veya semblafaron
Keratitler ve grefon hastalığı
Bilateral 0,1 (20/200) ve bu seviyenin altında görme keskinliğini bozan keratitler veya grefon hastalığı
Keratokonus
Bilateral 0,1 (20/200) ve bu seviyenin altında görme keskinliğini bozan, kontakt lensten yararlanmayan iki taraflı keratokonus
Üveitler
Bilateral 0,1 (20/200) ve bu seviyenin altında görme keskinliğini bozan, tekrarlayan, tedaviden fayda görmeyen üveitler
Retina Kanamaları
Bilateral 0,1 (20/200) ve bu seviyenin altında görme keskinliğini bozan, sık tekrarlayan, sekel bırakmış, tedavisi güç retina kanamaları
Orbita Patolojileri
Bilateral 0,1 (20/200) ve bu seviyenin altında görme keskinliğini bozan, her iki göz yuvarlağını hareketsiz kılan, sekel bırakmış orbita travmaları, iltihapları veya tümörleri
Retinopatiler
Bilateral 0,1 (20/200) ve bu seviyenin altında görme keskinliğini bozan, tedaviden fayda görmeyen retinopatiler, retina dejeneresansları, makülopatiler
Görme alanı patolojileri
Her iki gözde periferik görme alanının 10°’ye kadar daralarak sekel oluşturması ve tübüler görme seviyesine düşmesi
Ptozis
Cerrahi tedaviden yarar görmeyen, görüş alanına engel olan, sekel halindeki bilateral göz kapağı düşüklüğü
Diplopi
Primer pozisyonda çift görmeye neden olan, sekel halindeki her iki göz kaslarının paralizisi
D. KULAK BURUN BOĞAZ HASTALIKLARI
Komplikasyonlu sağırlık
Yardımsız ayakta durmayı engelleyen denge bozuklukları ile birlikte olan, ameliyat ve işitme cihazlarıyla düzeltilemeyen kalıcı iki taraflı çok ileri düzeyde işitme kaybı
Dil
Etiyolojisine bakılmaksızın dilin en az 2/3 ünün alınması
Larenks
Etiyolojisine bakılmaksızın sürekli kanül kullanmayı gerektiren total yada kısmi larenks yokluğu
Ses organları
Düzeltilemeyen ağır dispne ve afoni ile birlikte olan iki taraflı hastalık, travma ve tümörleri
E. ONKOLOJİ[3]
Baş ve boyunun yumuşak doku ve diğer malign tümörleri : Tüm kulak (iç,orta,dış), burun, paranasal sinüs, nazofarenks, dudak, yanak, dil, ağız tabanı, çene (tükrük bezleri ve tiroid bezi hariç)
A. Antineoplastik tedaviyi takiben ilerleyen hastalık
veya
B. Antineoplastik tedavi sonrasında rekurrens gösteren (gerçek vokal kordlarda olan rekürrens hariç) hastalık
veya
C. Bölgesel lenf nodları dışındaki uzak organ veya uzak lenf nodları metastazı varlığı
Cilt
A. Sarkom veya karsinom: Anrezektabl lokal veya anrezektabl metastatik hastalık
B. Melanoma: 1 veya 2’de tanımlandığı şekilde;
1. Geniş eksizyon sonrası metastaz yapmış (rekürren hastalık olarak kabul edilmeyen, başka bir bölgede ortaya çıkan primer melanoma hariç)
2. a veya b’de tanımlanan metastazları bulunan;
a. Anrezektabl 2 veya daha fazla değişik anatomik bölgede lenf bezi metastaz varlığı (Görüntüleme yöntemleri veya fizik muayene ile saptanabilmelidir)
b. Anrezektabl komşu cilde veya daha uzak bölgelere olan metastazlar
Yumuşak Doku Sarkomu
A. Anrezektabl bölgesel veya uzak metastazlar ile beraber olan
veya
B. Antineoplastik tedavi sonrasında ilerleyen veya tekrarlayan anrezektabl hastalık
Lenfoma (T-hücreli Lenfoblastik Lenfoma hariç)
A. Non-Hodgkin lenfoma: 1 veya 2’de tanımlanan şekliyle;
1. Agresif lenfoma (diffüz büyük B-hücreli lenfoma dahil), başlangıç antineoplastik tedavi sonrasında ilerleyen hastalık
2. 12 aylık periyot süresince birden fazla antineoplastik tedavi başlanması gereksinimi olan, yavaş ilerleyen lenfomalar (mikozis fungoides ve foliküler küçük çentikli hücreli dahil)
B. Hodgkin hastalığı: Antineoplastik tedaviden sonra ilerleyen hastalık
C. Kemik iliği veya kök hücre nakli ile beraber olan lenfomalar: Nakil tarihinden itibaren en az 12 ay süreyle malul olarak kabul edilir. Sonrasında, var olan herhangi bir rezidü hasar(lar)ı etkilenen vücut sistemi kriterleri altında değerlendirilir.
Lösemiler
A. Akut lösemi (T-hücreli lenfoblastik lenfoma dahil): tanı veya relaps tarihinden itibaren en az 24 ay süreyle; kemik iliği veya kök hücre naklinden itibaren en az 12 ay süreyle malul olarak kabul edilir. Sonrasında, var olan herhangi bir rezidü hasar(lar)ı etkilenen vücut sistemi kriteleri altında değerlendirilir.
B. Kronik myelojenöz lösemi: 1 veya 2’de tanımlanan şekliyle;
1. Hızlanmış (akselere) veya blast fazı; tanı veya relaps tarihinden itibaren en az 24 ay süreyle, kemik iliği veya kök hücre naklinden itibaren en az 12 ay süreyle malul olarak kabul edilir. Sonrasında, var olan herhangi bir rezidü hasar(lar)ı etkilenen vücut sistemi kriterleri altında değerlendirilir.
2. Kronik faz; a veya b’de tanımlanan şekliyle:
a. Kemik iliği veya kök hücre naklinden itibaren 12 ay süreyle malul olarak kabul edilir. Sonrasında, var olan herhangi bir rezidü hasar(lar)ı etkilenen vücut sistemi kriterleri altında değerlendirilir.
b. Antineoplastik tedaviye rağmen progresif seyreden hastalık
C. Kronik lenfositer lösemi:
1. Akut lösemiye dönüşüm gösteren
veya
2. 12 aylık periyod süresince birden fazla antineoplastik tedavi başlanması gereksinimi olan
Multipl Myelom
A. Antineoplastik tedavi sonrasında tedaviye yanıtın alınamadığı veya progresif seyrettiği
veya
B. Kemik iliği veya kök hücre nakli ile beraber olan durumlar; kemik iliği veya kök hücre naklinden itibaren 12 ay süreyle malul olarak kabul edilir. Sonrasında, var olan herhangi bir rezidü hasar(lar)ı etkilenen vücut sistemi kriterleri altında değerlendirilir.
Tükrük bezleri
Anrezektabl uzak metastazları bulunan karsinom veya sarkom
Tiroid bezi
A. Anaplastik (andiferansiye) karsinom
veya
B. Anrezektabl ve bölgesel lenf nodlarını aşan metastazları bulunan ve radyoaktif iyot tedavisine cevap vermeyen progresif seyreden karsinom
veya
C. Anrezektabl uzak metastazı bulunan medüller karsinom
Meme (sarkoma hariç)
A. Anrezektabl lokal olarak ilerlemiş karsinom (inflamatuar karsinom, göğüs duvarı veya cilde doğrudan uzanımı bulunan herhangi bir boyuttaki tümör, aynı taraftaki internal mamarian lenf nodlarına metastazı bulunan herhangi bir boyuttaki tümör)
veya
B. Lokal ileri evre veya metastatik hastalıkta verilen antineoplastik tedaviye rağmen ilerleyen hastalık
İskelet sistemi sarkomu
A. İnoperabl veya anrezektabl hastalık
veya
B. Antineoplastik tedavi sonrası tekrarlayan ve anrezektabl olan hastalık
veya
C. Anrezektabl uzak metastazı bulunanlar
Maxilla, orbita veya temporal fossa
A. Anrezektabl bölgesel veya uzak metastazı bulunan, herhangi bir tip sarkom veya karsinom
veya
B. Orbitaya veya etmoid veya sfenoid sinuslere uzanımı bulunan antrum karsinomu (nazofarinks tümörü hariç)
veya
C. Kafa tabanına, orbitaya, meninkslere veya sinuslere uzanımı bulunan tümörler
Sinir sistemi
A. 1 veya 2’de tanımlanan şekliyle, santral sinir sisteminin (beyin ve spinal kordun) malign tümörleri:
1. Medulloblastom veya diğer primitif nöroektodermal tümörler (PNET) gibi oldukça malign olan, belgelenmiş metastazı olan tümörler, glioblastome multiforme, ependimoblastom, diffüz intrinsik beyin sapı gliomları veya primer sarkomlar
2. Antineoplastik tedaviyi takiben progresif olan veya rekürrens gösteren anrezektabl hastalık
veya
B. 1 veya 2’de tanımlanan şekliyle, periferal sinir veya sinir kökü malign tümörleri:
1. Metastazı bulunan
2. Antineoplastik tedaviyi takiben progresif olan veya rekürrens gösteren
Akciğerler
A. Akciğerin küçük hücreli olmayan karsinomları
İnoperabl, anrezektabl, rekürens gösteren veya hiler nodlara veya daha uzağa metastazı bulunan
veya
B. Küçük hücreli karsinom: Toraksa sınırlı hastalıkta uygulanan tedavilere rağmen ilerleyen veya yaygın hastalık olması

veya
C. Anrezektabl superior sulcus karsinomu (pancoast tümörleri dahil)
Plevra veya mediasten
A. Antineoplastik tedaviye rağmen ilerleyen plevranın malign mezotelyoması
B. 1 veya 2’de tanımlandığı şekliyle, mediastenin malign tümörleri:
1. Bölgesel lenf nodlarına veya daha uzağa metastazı bulunan (germ hücre tümörleri hariç)
2. Başlangıç antineoplastik tedaviyi takiben progresif olan veya rekürrens gösteren
Ösefagus veya mide
A. Ösefagusun karsinomu veya sarkomu (gastrointestinal stromal tümör hariç)
B. 1 veya 2’de tanımlandığı şekliyle, mide karsinomu veya sarkomu;
1. İnoperabl, anrezektabl, komşu yapılara uzanımı bulunan veya rekürrens gösteren
2. Uzak organ ve uzak lenf nodlarına metastazı bulunan
C. Antineoplastik tedavilere dirençli veya ilerleyen gastrointestinal stromal tümör
İnce barsağın karsinomu, sarkomu veya karsinoid tümörleri
A. İnoperabl, anrezektabl veya rekürrens gösteren (gastrointestinal stromal tümör hariç)
veya
B. Bölgesel lenf nodlarından daha uzağa metastazı bulunan (gastrointestinal stromal tümör hariç)
veya
C. Antineoplastik tedavilere dirençli veya sistemik tedaviye cevap vermeyen ilerleyen gastrointestinal stromal tümör
Kalın barsak (ileoçekal valvden itibaren, anal kanal dahil)
A. İnoperabl, anrezektabl veya rekürrens gösteren adenokarsinom
veya
B. Cerrahi sonrası rekürrens gösteren anüsün skuamoz hücreli karsinomu
veya
C. Bölgesel lenf nodlarından daha uzağa metastazı bulunan
Karaciğer, safra kesesi, safra yolları
A. Anrezektabl karaciğerin malign tümörleri
B. Anrezektabl safra kesesinin malign tümörleri
C. Anrezektabl safra yollarının malign tümörleri
Pankreas
A. Anrezektabl karsinom (adacık hücreli karsinomlar hariç) veya relaps hastalık
veya
B. Fizyolojik olarak aktif, inoperabl veya anrezektabl olan adacık hücreli tümörler
Böbrekler, adrenal bez veya üreterlerin karsinomu
A. İnoperabl, anrezektabl hastalık
veya
B. Cerrahi olarak çıkarılamayan nüks veya uzak metastazı olan karsinomlar
Mesanenin karsinomu
A. Mesane dışına taşan hastalık
veya
B. Total sistektomi sonrası rekürrens gösteren
veya
C. İnoperabl veya anrezektabl olan
Kadın genital yollarının karsinomu veya sarkomu
A. 1 veya 2’de tanımlandığı şekliyle uterin korpus:
1. Antineoplastik tedavilere cevap vermeyen ilerleyen lokal ileri hastalık veya antineoplastik tedaviye cevap vermeyen uzak organ metastazları
2. Antineoplastik tedaviyi takiben progresif olan veya rekürrens gösteren
B. 1 veya 2’de tanımlandığı şekliyle uterin serviks:
1. Pelvik duvara, vajinanın alt bölümüne veya komşu veya uzak organlara metastazı bulunan
2. Antineoplastik tedaviyi takiben progresif olan veya rekürrens gösteren
C. 1 veya 2 veya 3’de tanımlandığı şekliyle vulva veya vajina:
1. Komşu organlara invazyon gösteren
2. Bölgesel lenf nodlarına veya daha uzağa metastazı bulunan
3. Antineoplastik tedaviyi takiben progresif olan veya rekürrens gösteren
D. Fallop tüpleri: Antineoplastik tedaviyi takiben progresif olan veya rekürrens gösteren
E. 1 veya 2’de tanımlandığı şekliyle, overler:
1. Aşagıdakilerden en az bir tanesinin bulunduğu germ hücreli tümörler dışındaki tüm malign tümörlerde:
a. Pelvis dışına uzanım gösteren tümör(örneğin; periton, omentum veya barsak yüzeylerinde tümör implantlarının bulunması)
b. Antineoplastik tedaviyi takiben rekürrens gösteren
2. Germ hücreli tümörler; antineoplastik tedaviyi takiben progresif /nüks gelişen ve anrezektabl olanlar
Prostat bezinin karsinomu
A. Hormon tedavisine rağmen progresyon gösteren ileri evre hastalık
veya
B. Kemik dışı visseral metastazı bulunan (iç organlara olan metastazlar)
Testis: Antineoplastik tedaviyi takiben progresif olan veya cerrahi olarak çıkartılamayan rekürrens veya metastatik tümör
Penis: Anrezektabl bölgesel lenf nodlarına veya daha uzağa metastazı bulunan karsinom
Uygun incelemeye rağmen primer kaynağın bilinmediği durumlar
Cerrahi, radyoterapi, antineoplastik tedaviye yanıt vermeyen, ilerleyici hastalık gösteren boyun lenf nodlarına yayılmış, metastatik karsinom veya sarkom
Kemik iliği veya kök hücre nakli ile tedavi edilmiş malign neoplastik hastalıklar
A. Allojenik transplantasyon: Nakil tarihinden itibaren en az 12 ay süreyle malul olarak kabul edilir. Sonrasında, var olan herhangi bir rezidü hasar(lar)ı etkilenen vücut sistemi kriteleri altında değerlendirilir.
veya
B. Otolog transplantasyon: Nakil de dahil olmak üzere, tedavi planı altında tedavinin başladığı ilk tarihten itibaren en az 12 ay süreyle malul olarak kabul edilir. Sonrasında, var olan herhangi bir rezidü hasar(lar)ı etkilenen vücut sistemi kriteleri altında değerlendirilir.
28. Diğer maddelerde maluliyet süresi belirtilmeyen ve “İyi diferansiye tiroid kanserleri ve derinin bazal hücreli kanseri” dışındaki tüm malign hastalıklar teşhis tarihinden itibaren 18 ay süresince malul kabul edilir ve bu süre sonunda hastalık durumuna göre maluliyet yönünden tekrar değerlendirilir
F. HEMATOLOJİ
Anemiler
A. Ağır aplastik anemi (nötrofil 200-500, trombosit 20000’in altı); sık transfüzyon gereksinimi[4]
B. Fankoni aplastik anemisi ve diğer konjenital aplastik anemiler; sık transfüzyon gereksinimi olan
C. Diamond Blackfan anemisi (konjenital hipoplastik anemi); tedavilere yanıt vermeyen
D. Eritrosit enzim ve membran defektleri ile seyreden, Hb<8 g/dl olan ağır anemiler
E. Ağır ve terminal dönem Paroksismal Nokturnal Hemoglobinüri
F. Oto-immün hemolitik anemiler(İdiyopatik ve sekonder otoimmün hemolitik anemiler) Tedaviye yanıt vermeyen ve Hb<8 g/dl ile seyreden
G. Orak hücre hastalığı veya varyantları: Aşağıdakilerden biri ile beraber
1. 5 ay boyunca en az 3 kez olduğu tespit edilen ağrılı trombotik krizler
2. 12 ay boyunca en az 3 kez uzamış hospitalizasyona (acil bakımın dışında) ihtiyaç duyulması
3. Htc seviyesinin %26 veya altında seyrettiği kronik ciddi anemi
4. Kalıcı bozuklukların değerlendirilmesi; etkilenen vücut sistemi kriterleri altında yapılır.
H. Thalassemi majör ve/veya intermedia
1. Sık transfüzyon gereksinimi olan homozigot talasemi majör
veya
2. Hipersplenizm bulguları olan, Fe şelasyon tedavisi gerektirecek düzeyde serum Fe ve Ferritin değerlerinde yükselme olması
İ. Myelodisplastik sendrom; IPSS’e göre orta risk olarak değerlendirilen beraberinde kompleks sitogenetik bozukluk veya standart tedaviye yanıt vermeyen ağır sitopenisi olan
J. Primer Myelofibrozis; COLOGNE kriterlerine göre evre 3-4 olan
Ağır ve remisyona girmeyen Malign Monoklonal Gammapatiler
Primer Hemofagositik Sendrom
Kronik granülositopeni : A ve B’ deki maddelerle beraber
A. Kesin nötrofil sayısının tekrarlayan sayımlarda mm3 de 1000’in altında olması
B. 5 ay boyunca en az 3 kez oluştuğu tesbit edilen rekürren sistemik bakteriel enfeksiyonlar
Esansiyel trombositemi, esansiyel polistemi, polistemia vera v.b. myeloproliferatif hastalıklar; (KML ve KLL dışında) Hayatı tehdit eden tromboz ve/veya kanamaya neden olan veya lösemik dönüşüm gösteren
Hemostaz bozuklukları (İTP, trombosit fonksiyon bozuklukları, vasküler nedenler); Ağır ve hayati kanamalar ile seyreden primer hemostaz bozuklukları (tedavinin bitiminden bir yıl sonra kontrol)
Koagülasyon defektleri (hemofili veya benzer hastalıklar)
A. 5 ay içinde en az 3 kez transfüzyona ihtiyaç duyan spontan hemoraji ile beraber
veya
B. Faktör aktivitesi % 3’ün altında olan (en az iki kez , farklı zamanda ölçülmüş)
Kemik İliği/ Kök Hücre Nakli: Onkoloji bölümünde yer alan kriterlere göre değerlendirilir.
G. ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ
Amputasyonlar
A. Üst Ekstremite Amputasyon Düzeyi
1. Skapulotorasik (tek taraflı)
2. Omuz dezartikülasyonu (tek taraflı)
3. Kol (omuz ile dirsek arası) (tek taraflı)
4. Dirsek dezartikülasyonu (tek taraflı)
5. Bilateral ön kol
6. Bilateral el bileği
7. Bilateral metakarpofalangiyal eklemden tüm parmaklar
8. Bilateral metakarpofalangiyal eklemden baş parmak dahil 8 parmak
B. Alt Ekstremite Amputasyon Düzeyi
1. Hemipelvektomi
2. Kalça dezartikülasyonu (tek taraflı)
3. Diz üstü
a. Proksimal (tek taraflı)
b. Bilateral orta ve distal
4. Bilateral diz dezartikülasyonu
5. Diz altı
a. Bilateral proksimal
b. Bilateral orta
c. Bilateral distal
6. Ayak - Bilateral Syme
C. Dizaltı veya üstündeki seviyelerden bir alt ekstremite amputasyonu ve bir el bileğinin amputasyonu sonucu efektif ambulasyonun sağlanamaması
Eklemlerin Majör Disfonksiyonları
Herhangi bir sebebe bağlı olarak etkilenen eklemlerde ciddi anatomik deformite (subluksasyon, kontraktür, osseöz veya fibröz ankiloz, instabilite v.b.) ile beraber hareket kısıtlılığı veya anormal hareketlerin bulunduğu durumlar.
A. Bilateral kalça ekleminin tam ankilozu
B. Bilateral diz ekleminin 30° ve üzerinde fleksiyon pozisyonunda ankilozu
C. Kürek kemiğinin sabit hale gelmesine neden olan iki taraflı omuz eklem ankilozu
D. Bilateral üst ekstremite eklemlerin tutulumu sonucu ince ve kaba hareket becerilerinin kaybı ve kendine bakım aktivitelerinin gerçekleştirilememesi
Skolyoz, kifoz, kifoskolyoz gibi omurganın anormal eğrilikleri sonucu kardiyak veya solunum sisteminin etkilendiği durumlar (değerlendirme ilgili vücut sistemine göre yapılır.)
H. ROMATOLOJİ[5]
Sistemik Sklerosis (skleroderma)
A. 3 veya daha fazla organ/vücut sisteminin tutulması(organ/vücut sisteminden birinin tutulma derecesi en az orta düzeyde olmalı)
veya
B. Aşağıdakilerden birinin bulunması.
1. Ayaklarda parmak kontraktürü veya sabit deformite sonucu efektif ambulasyonu sağlayamama
2. Her 2 elde parmak kontraktürleri veya sabit deformiteler nedeniyle ince ve kaba hareket becerilerini efektif yapamama.
3. Alt ekstremitelerde atrofi ile beraber irriversible hasarlar sonucu efektif ambulasyonu sağlayamama
4. Her 2 üst ekstremitede atrofi ile beraber irriversible hasarlar sonucu ince ve kaba hareket becerilerini efektif sağlayamama.
veya
C. Raynaud’s fenomeni
1. En az 2 ekstremiteyi etkileyen gangren
veya
2. El veya ayak parmaklarındaki iskemiyle beraber bulunan ülserler nedeniyle efektif ambulasyonu veya ince, kaba hareket becerilerini sağlayamama
Polimyozit ve Dermatomyozit: Aşağıdakilerden birinin bulunması;
A. Proksimal kuşak (pelvis veya omuz) kalıcı kas gücü kaybı nedeniyle efektif ambulasyon veya ince ve kaba hareket becerilerini efektif sağlayamama.
B. Kas zayıflığına bağlı tedaviye cevap vermeyen aspirasyon ile beraber yutma güçlüğü (disfaji)
C. İnterkostal ve diyaframatik kaslarda güç kaybına bağlı solunum bozulması.
D. Diffüz kalsinosis sonucu efektif ambulasyonu veya ince ve kaba hareket becerilerini efektif sağlamasına engel olacak eklem limitasyonları
Sistemik Lupus Eritamatozis, Sistemik Vaskülit, Sjögren Sendromu, Undifferansiye ve Mixed Konnektif Doku Hastalığı v.b.
3 veya daha fazla organ/vücut sisteminin tutulması(organ/vücut sisteminden birinin tutulma derecesi en az orta düzeyde olmalı)
Behçet Hastalığı
Vena cava superior ve/veya vena cava inferior sendromu gibi vasküler komplikasyonlar, görme kaybıyla sonuçlanan göz tutulumu veya pulmoner veya SSS gibi en az 2 veya daha fazla sistem/organın en az orta düzeyde tutulması.
İnflamatuar Artritler
A. İnatçı inflamasyon veya kalıcı deformite nedeniyle
1. Ağırlık taşıyan majör periferal eklemlerin tutulumu ile efektif ambulasyon sağlanamaması
veya
2. Her iki üst ekstremitede majör periferal eklem tutulumu ile ince ve kaba hareket becerisinin kaybı.
B. Bir veya daha fazla periferal eklemde inflamasyon veya deformite ile beraber birinin en az orta derecede olmak üzere iki veya daha fazla organ/vücut sisteminin tutulması.
C. Ankilozan spondilit veya diğer spondiloartropatilerde omurga tutulumunda
1. Dorsolomber veya servikal omurganın uygun görüntüleme tetkikleri ve fiziksel muayenede vertikal pozisyondan (sıfır dereceden) 50° veya daha fazla fleksiyonda ankiloze olması.
veya
2. Dorsolomber veya servikal omurganın uygun görüntüleme tetkikleri ve fiziksel muayenede vertikal pozisyondan (sıfır dereceden) 30° veya üzerinde (50°’den az) fleksiyonda ankiloze olması ve herbiri en az orta derecede olmak üzere iki veya daha fazla organ/vücut sisteminin tutulması.
I. GASTROENTEROLOJİ VE HEPATOLOJİ
Gastrointestinal Kanamalar
Portal Hipertansiyona bağlı olarak gelişen, endoskopik ve medikal tedavi ile hastaneye yatış gerektiren;
A. TİPS veya cerrahi tedavi gerektiren
veya
B. Aşağıdakilerden en az birinin varlığı
1. Parasentez gerektiren asit,
2. Torasentez gerektiren hepatik hidrotoraks,
3. Spontan bakteriyel peritonit,
4. Hepatik ensefalopati,
5. Hepatorenal sendrom,
6. Hepatopulmoner sendrom
Karaciğer Sirozu
A. Aşağıdakilerden birinin varlığı
1. Son 1 yılda en az 2 defa hastaneye yatış ve terapötik parasentez gerektiren asit
2. Son 1 yılda en az 2 defa hastaneye yatış gerektiren spontan bakteriyel peritonit
3. Hepatopulmoner Sendrom
4. Hepatik Ensefalopati
5. Hepatik Hidrotoraks
6. Portopulmoner hipertansiyon
7. Hipersplenizm
B. End Stage Karaciğer Sirozu (SSA CLD skoru 22 veya üzeri olanlar)
Karaciğer transplantasyonu
İnflamatuar Bağırsak Hastalıkları
A. Stenotik lezyonu olan inflamatuvar barsak hastalığı: Endoskopik veya radyolojik olarak ince barsak ve kolonda ortaya konmuş proksimalindeki dilatasyonun olduğu stenotik lezyonu olan hastaların (Adhesiv stenozlar hariç) hastaneye yatırılarak uygun medikal, endoskopik dekompresif tedaviler ile kontrol edilemeyen ve son altı ay içinde en az iki defa cerrahi tedavi ihtiyacı olmuş crohn hastalığı.
B. Stenozan olmayan inflamatuvar barsak hastalığı
Son 6 aylık takipte aşağıdakilerden en az ikisinin varlığı
1. Medikal ve cerrahi tedavi ile kontrol edilemeyen fistülizan tip hastalık
2. VKI 17,5 in altında olması (bir yıl sonra kontrol gerekir)
3. Günlük beslenme ihtiyacının gastrostomi veya venöz kateter yoluyla total parenteral nutrisyonla sağlanması
4. Son iki ay içinde en az 3 farklı zamanda narkotik analjezikler ile kontrol altına alınamayan karın ağrısı, hassasiyet veya ele gelen kitle olması
5. Son iki ay içinde yapılan tedavilere rağmen Albumin’in 3gr/dl, Hemoglobinin 10gr/dl’in üzerine çıkarılamaması (transfüzyonsuz)
6. Son iki ay içinde en az 3 farklı zamanda perianal fistül veya drene edilen perianal absenin narkotik analjeziklere rağmen ağrı kontrolünün sağlanamaması
Kısa Bağırsak Sendromu
Cerrahi olarak ince barsakların en az 2/3’ünün rezeke edildiği ve günlük beslenme ihtiyacının venöz kateter yoluyla total parenteral nutrisyon ile sağlanması.
A. Sifinkterektomi ile birlikte subtotal kolektomi
B. Total kolektomi
C. Anal inkontinans veya anal sfinkter yokluğu
D. Kalıcı ileostomi veya kolostomiler
Bağırsak transplantasyonu
Tanımlanmış bir gastrointestinal hastalığa bağlı olarak; son 6 ayda uygun tedaviye rağmen son 2 ay içinde en az 2 değerlendirmede VKI 17,5 in altında olması. (Bir yıl sonra kontrol gerekir)
Malabsorbsiyonlarla seyreden kronik pankreatit: Radyoloji ve laboratuar yöntemleri ile saptanan birden fazla kalıcı komplikasyonu gelişen veya tedavi ile kontrol altında tutulamayan ağrı ile seyreden
Total pankreatektomi
Whipple operasyonu: Etiyolojisine bakılmaksızın
J. DERMATOLOJİ
Yama, plak, papül, tümor, Sezary sendromu şeklinde kendisini gösteren, patoloji pozitif lenf nodu: Evre IVA, IVB olan Kütanöz T Hücreli Lenfoma
Yaygın deri lezyonu olan, uzak metastazlı mycosis fungoides dışı diğer kutanöz lenfomalar
Belirti ve bulguları sürekli olarak mevcut olan, aralıklı veya sürekli tedavi gerektiren, uygun medikal tedaviye cevap vermeyen, günlük aktivitelerin tamamına yakınını etkileyen, hastanın çalışmasına olanak vermeyen veya hastane ya da evde uzun süreli mahsur kalmasına yol açan
A. Porfirialar
B. Artropatik şekil gösteren ağır sedef hastalığı (psoriazis) (Değerlendirme romatoloji bölümünde yer alan kriterlere göre yapılır)
C. Pemfigus grubu, büllöz pemfigoid, dermatitis herpetiformis v.b. Otoimmün büllöz hastalıklar
D. İktiyozis grubu hastalıklar
E. Epidermolizis büllosa
F. Kseroderma pigmentozum, Rothmund-Thompson Sendromu, Diskeratozis konjenita, Werner Sendromu ve benzeri genetik geçişli hastalıklar
Sistemik tutulumu olan atrofiyle seyreden ve trofik bozukluklar gösteren skleroderma. (Değerlendirme romatoloji bölümünde yer alan kriterlere göre yapılır)
Mutulasyon evresindeki cüzzam (Lepra)
K. KARDİYOLOJİ
Kardiyak Aritmiler
A. İlaç tedavisi, kateter ile ablasyon, cerrahi girişim, kalıcı kalp pili uygulanması ve ICD implantasyonu yöntemlerinden en az ikisinin uygulanmasına rağmen hayatı tehdit eden ventriküler aritmiye bağlı semptomların devam etmesi.
veya
B. İlaç tedavisi, kateter ile ablasyon, cerrahi girişim yöntemlerinden en az ikisinin uygulanmasına rağmen Avrupa kalp ritim derneği (EHRA) skoru EHRA IV olan kronik atriyal fibrilasyon
veya
C. Ejeksiyon fraksiyonu %30’un altında olan hastalarda medikal tedaviye dirençli ventriküler aritmilerin varlığı
veya
D. Ani kalp ölümü sonrası başarılı resüsite edilmiş yaşayan ve medikal veya girişimsel veya cerrahi tedavi yöntemlerle tedavisi olmayan kalp hastalıklarının varlığı
Pulmoner Hipertansiyon: Medikal ve cerrahi tedaviye rağmen kateterle ölçülen Mean pulmoner arter basıncının 50 mmHg’ nın üzerinde olduğu (kalp kateterizasyonunun mümkün olmadığı durumlarda ekokardiografik olarak sistolik pulmoner arter basıncının 75 mmhg’nın üzerinde olduğu hastalar), NYHA evre 3-4 semptomları veya ciddi sağ ventrikül yetmezlik belirti ve bulgularının olduğu primer ve sekonder pulmoner arteriyel hipertansiyon hastaları
Konstrüktif Perikardit: Opere edilmesine ve medikal tedaviye rağmen bulguları devam eden veya inoperabl olup NYHA evre 3-4 konstriktif perikardit hastaları
Hipertrofik ve Restruktif Kardiyomyopati: Fizik muayene ve laboratuar sonuçlarıyla hipertrofik kardiyomiyopati tanısı konulan, uygun medikal, cerrahi veya invaziv tedaviye rağmen NYHA evre 4 semptomları olan hastalar
Kalp Yetmezliği
A. Maksimum medikal, cerrahi ve perkutan tedaviye rağmen, NYHA evre 3-4 semptom ve bulguları olan ve ejeksiyon fraksiyonu %30’un altında olan kalp yetmezliği
veya
B. Maksimum medikal, cerrahi ve perkutan tedaviye rağmen, NYHA evre 3-4 semptom ve bulguları olan İnvaziv olarak ölçülmüş kardiyak indeksi 2.2 nin altında, pulmoner kapiller kama basıncı 18 mmHg üzerinde olan kalp yetmezliği
Konjenital Kalp Hastalıkları
A. Maksimum diyet, ilaç, perkutan veya cerrahi tedavisine rağmen NYHA evre 3-4 konjestif kalp yetersizliği semptomları olan konjenital kalp hastalıkları
veya
B. Cerrahi yada perkutan tedaviye rağmen kalp boşluklarında ciddi dilatasyon veya disfonksiyonu olan, ciddi kapak yetersizliği veya darlığı olan konjenital kalp hastalıkları
veya
C. Sağ-sol şant gelişen hastalar yada cerrahi ile düzeltilemeyen doğuştan sağ sol şantı olan hastalar
veya
D. Eisenmenger sendromu gelişen konjenital kalp hastalıkları
veya
E. Operasyon yapılmış hastalarda aşağıdakilerden en az biri ile beraber;
1. NYHA evre 3-4 konjestif kalp yetersizliği semptomları olan hastalar
2. Siyanozu devam eden hastalar
3. Önemli sol-sağ şantı devam eden ( Qp/ Qs >2:1), hastalar
4. Sağ-sol şantı bulunan hastalar
5. Pulmoner vasküler rezistansı sistemik vasküler rezistanstan büyük olan hastalar
Kalp Kapak Hastalıkları
A. Medikal tedaviye rağmen, NYHA evre 3-4 semptomları ve laboratuvar bulguları ile ortaya konmuş ciddi ventrikül fonksiyon bozukluğu saptanan orta-ciddi düzeyde darlığı ya da yetmezliği olan cerrahi veya medikal nedenlerle opere edilemeyen (inoperabl) kalp kapak hastalıkları
veya
B. Perkutan girişimsel yöntem uygulanan veya opere edilen hastalarda medikal tedaviye rağmen NYHA evre 4 semptomları devam eden veya operasyon sonrası en az 1 yıl sonra yapılan takipte ciddi ventrikül fonksiyon bozukluğu devam eden kalp kapak hastalıkları.
Koroner Arter Hastalıkları
A. Kanada Kalp Derneği (CCS) sınıf 3-4 angina ile birlikte, medikal tedavi, PTCA, CABG tedavisine rağmen miyokard perfüzyon sintigrafisinde sol ventrikülün en az %30’unu etkileyen iskeminin saptandığı koroner arter hastalığı
veya
B. Medikal tedavi, PTCA, CABG tedavisine rağmen, bir veya daha fazla koroner arterde en az %50 oranında darlığın anjiyografik olarak gösterildiği Kanada Kalp Derneği (CCS) sınıf 3-4 angina pektorisi olan koroner arter hastalığı
veya
C. Medikal tedavi, PTCA, CABG tedavisine rağmen, Kanada Kalp Derneği (CCS) sınıf 3-4 angina ile birlikte ciddi sol ventrikül fonksiyon bozukluğunun (EF<%30) olduğu koroner arter hastalığı
Kalp Transplantasyonu
L. DAMAR HASTALIKLARI
Sistemik kökenli ve tedavisi mümkün olmayan, çalışmayı etkileyen, kısa mesafe kladikasyonu olan, iskemik yara ve trofik bozukluğa yol açan arteriyel tıkanıklık (ABI 0.5’den az)
Tedavisi mümkün olmayan büyük arter anevrizmaları (aort v.b.)
Tedaviye rağmen tekrarlayan veya inatçı, geniş ülserasyona neden olan venöz staz
Tedavisi mümkün olmayan ağır lenfödem ve elefantiyazis
M. GENİTOÜRİNER SİSTEM HASTALIKLARI
Böbrek fonksiyon bozukluğu:
A. Kronik hemodiyaliz veya periton diyalizi
veya
B. Böbrek transplantasyonu
veya
C. En az 3 ay boyunca serum kreatinin düzeyinin sürekli 4 mg/dl (en az 3 kez 3 farklı zamanda) veya üzerinde olması veya kreatinin klirensinin 30 ml/dk veya altında bir değere düşmesi ile beraber aşağıdakilerden en az ikisi;
1. Patolojik kırıklar
2. Kalıcı motor ve duyusal nöropati (EMG ile tespit edilen)
3. Kalıcı aşırı sıvı yüklenmesi sendromu beraberinde:
a. Diastolik kan basıncının 110 mmHg veya üzerinde olduğu diastolik hipertansiyon olması ( ambulatuar kan basıncı monitörizasyonu ile tespit edilen)
veya
b. Tedaviye rağmen devam eden inatçı vasküler konjesyon bulguları (telegrafi, ekokardiografi ve klinik bulgular ile desteklenen)
4. Takip eden 6 aylık süreçte en az 30 günlük ara ile değerlendirme sonrası hesaplanan ve vücut kitle indeksinin 18.0’in altında olması ile tanımlanan kilo kaybının olduğu inatçı anoreksi.
Nefrotik sendrom; anazarka tarzı ödem ile birlikte tedaviye rağmen en az 3 ay süren ve;
A. Serum albümin düzeyinin 3.0 gram/desilitre (100 ml) veya altında ve 24 saatlik proteinüri miktarının 3.5 gram veya üzerinde olması
veya
B. 24 saatlik proteinüri miktarının 10.0 gram ve üzerinde olması
Üretra darlıkları sürekli sonda kullanmayı gerektiren veya sürekli sistostomi
Üreterosigmoidostomi, üreterokuteneostomi, post operatif kalıcı fistüller, total inkontinans
Penis ve testislerin birlikte yokluğu ve idrarın sürekli akması
N. ENDOKRİNOLOJİ VE METABOLİZMA HASTALIKLARI
Hipofiz ve Hipotalamus Bez Hastalıkları
Cerrahi ve tıbbi tedaviye cevap vermeyen hastalıklar. (Çevre dokulara invaze olan, körlüğe v.b. neden olan adenomlar)
Tiroid ve Parotiroid Bez Hastalıkları
A. Hipoparatiroidiye bağlı tedaviyle düzeltilemeyen hipokalsemi, hiperfosfatemi ve yumuşak doku kalsifikasyonları
B. Hiperparatiroidiye bağlı tedaviye cevap vermeyen ağır hiperkalsemi (kan kasiyum düzeyi ?14 mg/dl )
C. Kanserlerin yol açtığı malign hiperkalsemiler
Adrenal Bez Hastalıkları
A. Tedavi edilemeyen fonksiyonel adrenal bez adenomları
B. Cerrahi ve medikal tedaviyle kontrol altına alınamayan endokrin hipertansiyon (Feokromasitoma, hiperaldosteronizm v.b.)
Cerrahi ve medikal olarak tedavi edilemeyen gastrointestinal nöroendokrin tümörler
Diabetes Mellitus Kronik hiperglisemi veya hipoglisemiye bağlı en az 3 sistemi etkileyen orta-ağır komplikasyonların bulunması (görme kaybı, nöropatiler, periferik damar hastalıkları, retinopatiler ve nefropatiler v.b.)
Metabolizma Hastalıkları
A. Tedaviye rağmen kırıklara yol açan ve sekel bırakan metabolizma hastalıkları(osteogenezis imperfekta, genetik ağır osteomalaziler v.b.)
B. Porfiria (konjenital eritropoetik porfiria)
O. SOLUNUM SİSTEMİ HASTALIKLARI
Kronik Pulmoner Yetmezlik: Kronik obstruktif akciğer hastalığı, kronik restriktif akciğer hastalığı, klinik olarak belgelenmiş akciğer hastalığına bağlı olarak gaz değişiminde kronik kalıcı bozulma olan durumlar
A. Ağır fonksiyonel etkilenme; istirahat PO2 değeri 50 mmHg’dan az veya 60 mmHg’nın altında ve beraberinde pulmoner hipertansiyon, kor pulmonale, egzersizle artan ağır hipoksemi bulgularının olması
veya
B. İdame tedaviye rağmen ağır veya çok ağır dispne (Modified medical research council, MMRC 3-4), şiddetli fizik muayene bulguları ve spirometride hastalıkların tanısı dikkate alınarak; FEV1<%45; FVC<%45; DLCO<%45 veya VO2 maks<15ml/kg-dk olması
Bronş Astımı
A. Birer hafta arayla usulüne uygun yapılan 3 spirometri ölçümü ile kalıcı ağır fonksiyonel bozukluğun gösterilmesi ( FEV1/FVC<%55, FEV1<%40)
veya
B. Spirometriye uyum sağlayamayan hastalarda; hastanın yılda en az 6 kez astım atağı ile acil servise başvurmuş olması ve arteriyel kan gazlarında en az hafif veya orta dereceli hipoksemisi bulunması
(Astımda maluliyet için rapor düzenlenmeden önce optimal tedavi yapılmış ve klinik stabil dönem sağlanmış olmalı ve değerlendirme en az 12 haftalık tedaviden sonra yapılmalıdır.)
Uykuda solunum bozuklukları
A. Ağır fonksiyonel kayıp; uykuda solunum bozukluğunda polisomnografide belirgin noktürnal desaturasyon bulunması ve bu kronik noktürnal hipoksemiye bağlı pulmoner hipertansiyon veya kor pulmonale gelişmesi
veya
B. Apne hipopne indeksi (AHİ) >30 olup CPAP tedavisini tolere edememesi veya yeterli kompliyans sağlanamaması
Tüberküloz
Çoklu ilaca dirençli tüberküloz (İki yıl sonra tekrar değerlendirilir.)
Bronşektazi
A. Yaygın hastalığa bağlı olarak pulmoner fonksiyonun bozulması, (kronik pulmoner yetmezlik bölümünde yer alan uygun kriterler altında değerlendirilir.)
veya
B. Hastane başvurusu gerektiren , pnömoni veya hemoptizi ataklarının veya solunum yetmezliğinin yılda en az 6 kez tekrarlaması.
(Bu değerlendirmenin yapılmasına esas sağlık kurulu raporunda hastanın ardışık olarak en az 12 ay izlendiği belirtilmiş olmalıdır.)
Kistik Fibrozis
A. Yaygın hastalığa bağlı olarak pulmoner fonksiyonun bozulması (kronik pulmoner yetmezlik bölümünde yer alan kriterler altında değerlendirilir.)
veya
B. Hastane başvurusu ile intavenöz veya nebulizer antibiyotik tedavisi gerektiren; pnömoni ve enfeksiyon atakları veya solunum yetmezliğinin yılda en az 6 kez tekrarlaması
(Bu değerlendirmenin yapılmasına esas sağlık kurulu raporunda hastanın ardışık olarak en az 12 ay izlendiği belirtilmiş olmalıdır.)
7. Akciğer Transplantasyonu
Not;
- Arter kan gazları için kan alınırken hastanın en az 15 dakikadır istirahat halinde olması, 30 dakikadır oksijen tedavisi almıyor olması ve hastanın optimal tedavi altında bulunması gereklidir. En az bir gün arayla tekrarlanmış iki ayrı arter kan gazı(AKG) sonucu olmalıdır.
- Spirometrik incelemeler hastanın sağlık durumunun en iyi olduğu zamanda ve obstruksiyon bulgusu varlığında kısa etkili bronkodilatör inhalasyonundan en az 10 dakika sonra yapılmalıdır.
- Dispnenin değerlendirilmesi MMRC dispne skalasına göre yapılır. Klinik, spirometrik ve arteriyel kan gazı bulguları ile fonksiyonel etkilenmenin derecesinde netlik sağlanamazsa kişilerde pulmoner egsersiz testi sonuçları dikkate alınır (kardiyo pulmoner egzersiz testi (KPET) ve 6 dak. yürüme testi)
P. DİĞER
AIDS
A. Tedaviye rağmen CD4 kan lenfosit sayısının<200 mm³
veya
B. Ağır immünyetmezlik semptomları görülen hastalar (fırsatçı enfeksiyon, kanser, kaposi sarkomu v.b.)
Mevcut hastalık listelerinin dışında kalan, tedaviye rağmen çalışma olanağının bulunmadığı hastalıklar.
Birden fazla hastalığın bir arada olduğu, tedaviye rağmen çalışma olanağının bulunmadığı durumlar.
[1] Efektif ambulasyon sağlayamama, ince ve kaba hareket becerilerini efektif yapamama
Efektif ambulasyon, günlük yaşam aktivitelerini devam ettirebilmek için yeterli bir mesafeyi makul bir yürüme hızıyla sağlayabilme yeteneğine sahip olmayı ifade eder. Efektif ambulasyon sağlayamama, yürüme yeteneğinde ciddi kısıtlanma olduğunu ve genellikle her iki alt ekstremitenin yetersizliği sonucu kullanılan yardımcı cihaz/cihazlar ile her iki üst ekstremite fonksiyonun limitlendiğini gösterir.
Aşağıdakilerle sınırlı kalmamak üzere, efektif ambulasyonu sağlayamama şu örnekleri içerir.
- Tekerlekli sandalye düzeyinde olmak,
- İki baston, iki kanadyen, walker v.b. mekanik destek ve/veya yardımcı cihaz olmadan yürüyememek,
- Tek el desteğine rağmen yardım olmaksızın yürüyememek, standart toplu taşım araçlarını kullanamamak, rutin aktiviteleri sürdürememek v.b.
- Bilateral üst ekstremite yardımcı cihaz/cihazlarına ihtiyaç duyulmadığı veya uygun olmadığı hallerde de (ankiloz, diz kalça ve ayak bileğinin kontraktürü, ileri düzeyde kas hastalıkları, Parkinson v.b.) efektif ambulasyon sağlanamayabilir.
Evde yardımcı cihaz kullanmadan bağımsız yürümek ambulasyonu efektif sağladığı anlamına gelmemektedir.
İnce ve kaba hareket becerilerini efektif yapamama, her iki üst ekstremite fonksiyonlarında ciddi kayıp sonucu, kişinin etkilenmiş ekstremiteleri kendine bakım veya günlük yaşam aktivitelerinde kullanamadığını ifade etmektedir. (El beceri testleri, günlük yaşam aktivitesi ölçekleri ile değerlendirilerek.)
[2] Tedaviye direnç protokollerinin uygulandığını gösteren tıbbi belge ve dokümantasyonlarının dosyada mevcut olması gerekir.
[3] Antineoplastik tedavi: Cerrahi, radyoterapi, sistemik antikanser tedavilerinin tümünü içerir.
[4] İki ayda bir, en az bir kez
[5] Efektif ambulasyon sağlayamama, ince ve kaba hareket becerilerini efektif yapamama
Efektif ambulasyon, günlük yaşam aktivitelerini devam ettirebilmek için yeterli bir mesafeyi makul bir yürüme hızıyla sağlayabilme yeteneğine sahip olmayı ifade eder. Efektif ambulasyon sağlayamama, yürüme yeteneğinde ciddi kısıtlanma olduğunu ve genellikle her iki alt ekstremitenin yetersizliği sonucu kullanılan yardımcı cihaz/cihazlar ile her iki üst ekstremite fonksiyonun limitlendiğini gösterir.
Aşağıdakilerle sınırlı kalmamak üzere, efektif ambulasyonu sağlayamama şu örnekleri içerir.
- Tekerlekli sandalye düzeyinde olmak,
- İki baston, iki kanadyen, walker v.b. mekanik destek ve/veya yardımcı cihaz olmadan yürüyememek,
- Tek el desteğine rağmen yardım olmaksızın yürüyememek, standart toplu taşım araçlarını kullanamamak, rutin aktiviteleri sürdürememek v.b.
- Bilateral üst ekstremite yardımcı cihaz/cihazlarına ihtiyaç duyulmadığı veya uygun olmadığı hallerde de (ankiloz, diz kalça ve ayak bileğinin kontraktürü, ileri düzeyde kas hastalıkları, Parkinson v.b.) efektif ambulasyon sağlanamayabilir.
Evde yardımcı cihaz kullanmadan bağımsız yürümek ambulasyonu efektif sağladığı anlamına gelmemektedir.
İnce ve kaba hareket becerilerini efektif yapamama, her iki üst ekstremite fonksiyonlarında ciddi kayıp sonucu, kişinin etkilenmiş ekstremiteleri kendine bakım veya günlük yaşam aktivitelerinde kullanamadığını ifade etmektedir. (El beceri testleri, günlük yaşam aktivitesi ölçekleri ile değerlendirilerek

6 Nisan 2013 Cumartesi


DEVLETİN İLGİLİ BAKANLIKLARI ENGELLİLERİN SORUNLARINDA KALICI ÇÖZÜMLER ÜRETMEK YERİNE BİZE KENDİLERİNE BAĞIMLI OLARAK TUTMAYI HEDEFLİYOR. SADECE KAZANMAK İSDEDİKLERİ HALK TABAKASINA İLİŞKİN İYİLEŞTİRMELER YAPARAK VATANDAŞI SİYASİ AMAÇLARINDA OY POTANSİYELİ OLARAK KULLANMAYA ÇALIŞIYORLAR. SOSYAL DEVLET OLMA GİBİ BİR ARZU YOK. OYSA ENGELLİLERİN SORUNLARINA KALICI ÇÖZÜMLER ÇOK KOLAYDIR HELEKİ POZİTİF AYRIMCILIK YASASINDAN SONRA BİZLERİN DURUMLARINI DÜZELTMEK İÇİN ATILAN HİÇ BİR ADIM MÜBAH SAYILMAYACAKTIR AMA BUNU OTURUP KONUŞAN KİMSE YOK SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNDE TEK HAREKET YOK. NEDEN ACABA KOLTUKLARINDAN OLACAKLAR DİYEMİ KORKUYOR YADA KENDİ MENFEATLERİNİN YOK OLMASINDAN MI KORKUYORLAR BİLİNMEZ.
ENGELLİLERİN EMEKLİLİKLERİ KONUSUNDA DÜZENLEME YAPAN YOK KONUŞAN BİLE YOK NEDEN ENGELLİLERİN ÇOĞU DEVLETTEN 3 AYDA BİR ALDIKLARI MAAŞLA BİR AY TOK İKİ AY AÇ YAŞIYOR BİRDE KALDIKİ ONU ALAMAYAN BİR ÇOK ENGELLİ VAR. BAKIN ŞİMDİ ENGELLİ MAAŞI ALIYORSAN İSTEĞE BAĞLI SİGORTA ÖDEYEMESSİN BİR BAŞKASINDAN SÜREKLİ MADDİ YARDIM ALAMASSSIN TESİT EDİLİRSE MAAŞIN KESİLİR BU NEBİÇİM Bİ MANTIK ANLAMADIM.
ŞİMDİ VARSAYALIM ENGELLİ ÇALIŞIYOR EMEKLİLİĞİNE 15 AY KALMIŞ AMA ENGELLİNİN ENGELİ SENELER İÇERİSİNDE ÖYLE BİR ARTMIŞ Kİ ARTIK ÇALIŞACAK GÜCÜ KALMAMIŞ BU KİŞİ HAYATININ SONUNA KADAR EMEKLİ OLMA ŞANSI YOK NEDEN Mİ ? ÇÜNKÜ İLGİLİ EMEKLİLİK YASASI VE ENGELLİ MAAŞI YASALARI BUNA MÜSADE ETMİYOR VE DEVLET BUNA SEYİRCİ KALIYORSA BEN BÖYLE BAKANLIĞIN .. ARTIK LAFIN GERİSİNİ SÖYLEMİYORUM . İŞTE HAL BÖYLEYKEN ENGELLİYE ONU VERDİK BUNU VERDİK DİYEN DEVLET VE BU SİSTEME SES ÇIKARMAYAN SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI SİZE DİYORUM NEDEN SESİNİZ ÇIKMIYOR. BAKALIM DEVLET ENGELLİYE NE VERİYOR
1 - İŞ İSTİHDAM DURUMLARI DEVLET
4857 SAYILI KANUNA GÖRE '' İşverenler, elli veya daha fazla işçi çalıştırdıkları özel sektör işyerlerinde yüzde üç özürlü, kamu işyerlerinde ise yüzde dört özürlü '' ÖZÜRLÜ ÇALIŞTIRMAK ZORUNDA AKSİ HALDE PAARA CEZASI VAR EVET ÖZEL SEKTÖR 1800 TL VER ENGELLİ ÇALIŞTIRMA. DEVLET ZATEN HALA ATAMA YAPACAK FALAN BU KANUNUN GEÇERLİLİĞİ NERDE.
2 - MESLEKİ EĞİTİM
Türkiye İş Kurumu ve MEB Çıraklık Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü özürlülere yönelik meslek edindirme kursları düzenlemektedir.
TÖVBE BİLLAH ARAYIN SORUN GİTMEK İSTEDİĞİNİZ KURSA GİDECEK GÜCÜNÜZ VARSA EYVALLAH ÇÜNKÜ KURS İSTANBUL İL SINIRLARI İÇİNDE ULAŞAMIYACAĞINIZ BİR NOKTADA BÜYÜK İHTİMALLE HADİ BUYRUN GİDİN.
3 - ALO 170*
* (Çalışma ve Sosyal Güvenlik İletişim Merkezi’ni 7 gün 24 saat arayabilirsiniz)
BİDE BU VAR ARAYIN DÜŞÜREBİLİRSENİZ ŞAYET SORUNUNUZU SÖYLEYİN SİZİ ADRESE YÖNLENDİRİYORLAR SORUNUNUZU ÇÖZMEK İÇİN DEĞİLDE SİZE SORUNUNUZU ÇÖZECEK ADRESE YÖNLENDİRİYOR FARZI MİSAL İŞİM YOK ÇALIŞMAK İSTİYORUM DEDİNİZ SİZE EN YAKIN İŞ BULMA KURUMUNUN ADRES TELEFONUNU VERİYORLAR SORUNUNUZ ÇÖZÜLDÜ TEBRİKLER.
4 -Tedavi Giderleri Kendi İmkânları İle Karşılayamayan Ve Sosyal Güvenlik Kapsamında Bulunmayan Özürlü Bireylerin Tedavi Giderleri Nasıl Karşılanmaktadır?
ALDINIZ YEŞİL KART ÇOK ZOR BİR İHTİMAL AMA ALDIĞINIZI VARSAYALIM EVET EĞER HASTANEYE GİDECEK YOL PARANIZ VARSA GİTTİNİZ HASTANEYE DOKTOR MUAYENE ETTİ İLAÇ YAZDI E ARTIK SIRA GELDİ MUAYENE KATKI PARASI İLAÇ KATKI PARASI FALAN ÖDE ÖDE DUR HANİ NERDE DEVLET YA BUNLARI KARŞILAYACAK GÜCÜMÜZ OLSA SİZLE NE İŞİMİZ VAR.
5 - Toplumda genellikle “özürlü aylığı” olarak bilinen ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Primsiz Ödemeler Genel Müdürlüğü tarafından 2022 sayılı “65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması
AHADA TAM BİR ARAP SAÇI AYLIĞA MÜRACAT LA BAĞLANMASI ARASINDA 2 SENEYE KADAR UZAYAN BİR SÜREÇ HA GEÇEN ZAMANDA Kİ PARANIZIDA ALIYORSUNUZ AMA ALANAKADAR ÖLÜR ÖLÜR DİRİLİRSİNİZ EVRAK TAKİBİNİ İNTERNET TEN YAPMAK İSE ZATEN TAM BİR KOMEDİ ZATEN YENİ KANULARA GÖRE ÇOĞU ENGELLİ ALAMAZ BU YÜKTEN DE KURTARDI DEVLET KENDİNİ KAFANIZA FAZLA TAKMAYIN.
6 - Evde Bakım Parası
BUNU HİÇ DERT ETMEYİN YATALAK HASTAYA SAĞLAM RAPORU VEREN DOKTORLAR VARKEN RÜYANIZDA BİLE GÖREMESSİNİZ BU PARAYI.
7 - YARDIMCI ARAÇ GEREÇ VE CİHAZLAR
BU DA KOMEDİ HER KÖŞE BAŞINDA KAPAK TOPLANIYOR ZATEN TEKERLEKLİ SANDELYE İHTİYACIDA ÇÖZÜLDÜ. HEHEHEHE
8 - VERGİ İNDİRİMİ VE ARAÇLAR
ARAÇ ALACAK KADAR DURUMUNUZ İYİYSE ZATEN GİDİN GALERİDEN NORMAL ARAÇ ALIN PARANIZI ÇÖPE ATMAYIN YAZIK
ESKİDEN YURT DIŞINDAN ALMAK AVANTAJLIYDI AMA ARTIK NE MÜMKÜN O HAKKIDA ALDILAR ELİMİZDEN.
9 - Özürlünün Sahip Olduğu Konutta Vergi Muafiyeti
200 metrekareden küçük tek konutuolan özürlüler emlak vergisinden muaftır
TABİ SAHİP OLDUĞUNUZ BU KONUT DAHA SONRA ENGELLİ MAAŞI YADA YARDIM ALIYORSANIZ BUNLARIDA ETKİLEYECEKTİR O NA GÖRE.
10 - YAZ YAZ BİTMEZ BU KOMEDİ TRAJİK DURUMUMUZ KISACA ANLAŞILACAĞI ÜZERE BİZİM DERTLERİMİZİ SIKINTILARIMIZI ÇÖZECEK BİR SOSYAL DEVLETİMİZ YOK VARDA YOK DEVLETTEN ÇOK İLGİLİ BAKANLIKLAR VE DEVLET PERSONELİNİ YANİ BÜROKRASİYİ AŞMAMIZ ÇOK GÜÇ İMKANSIZ DENECEK KADAR.

1 Nisan 2013 Pazartesi

Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü S.S.S.


İŞ, İSTİHDAM

1. İşe Yerleştirilme Taleplerini Karşılama Yetkisi Hangi Kurumlardadır?
Özürlü kişilerin devlet memuru olarak istihdamları Devlet Personeinl Başkanlığı koordinasyonunda ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca, işçi olarak istihdamları ise Türkiye İş Kurumu tarafından yapılmaktadır.
2. İşe Girmek Ve Çeşitli Kurumlara Özürlü Eleman Alınıp Alınmayacağına İlişkin Bilgileri Öğrenmek İçin Hangi Yol İzlenmelidir?
Özürlü kadrosuna devlet memuru olarak atanmak için öncelikle yapılacak olan merkezi sınava girmek gerekmektedir. Devlet memurluğuna ilişkin sınav duyurusu Devlet Personel Başkanlığınca yapılmakta olup Resmi Gazete ve ilgili kurumun Web sitesinde yayımlanmaktadır.

Ayrıntılı bilgi için: (http://rega.basbakanlik.gov.tr/), ( www.basbakanlik-dpb.gov.tr )

Özürlü bireylerin işçi olarak işe yerleşebilmesi için Türkiye İş Kurumu’na (Türkiye İş Kurumu İl Müdürlüklerine veya www.iskur.gov.tr adresinden) başvuru yapabilirsiniz.

Ayrıntılı bilgi için: www.iskur.gov.tr
3. 4857 Sayılı İş Kanunu Kapsamındaki İşyerlerinin Özürlü Çalıştırma Zorunluluğu Ne Kadardır?
İşverenler, elli veya daha fazla işçi çalıştırdıkları özel sektör işyerlerinde yüzde üç özürlü, kamu işyerlerinde ise yüzde dört özürlü ve yüzde iki eski hükümlü işçiyi meslek, beden ve ruhi durumlarına uygun işlerde çalıştırmakla yükümlüdürler. Aynı il sınırları içinde birden fazla işyeri bulunan işverenin bu kapsamda çalıştırmakla yükümlü olduğu işçi sayısı, toplam işçi sayısına göre hesaplanır.

Özel sektör işverenlerince bu madde kapsamında çalıştırılan 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa tabi özürlü sigortalılar ile 1/7/2005 tarihli ve 5378 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinde belirtilen korumalı işyerlerinde çalıştırılan özürlü sigortalıların, aynı Kanunun 72 nci ve 73 üncü maddelerinde sayılan ve 78 inci maddesiyle belirlenen prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta primine ait işveren hisselerinin tamamı, kontenjan fazlası özürlü çalıştıran, yükümlü olmadıkları halde özürlü çalıştıran işverenlerin bu şekilde çalıştırdıkları her bir özürlü için prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta primine ait işveren hisselerinin yüzde ellisi Hazinece karşılanır.        

Özürlülerin istihdamı konusunda işverenler için yasal zorunluluk yanında teşviklerde sözkonusudur. İşyeri; mevzuatlarla belirtilen özürlü sayısından daha fazla özürlü çalıştırırsa veya çalışan özürlünün özür derecesi % 80 den fazla olursa veya herhangi bir kanuni yükümlülüğü olmamasına karşın özürlü çalışanı varsa işveren tarafından ödenen sigorta priminin %50 si hazine tarafından karşılanmaktadır.
4. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununa Tâbi Kurum Ve Kuruluşlarda İstihdam Edilmesi Gereken Özürlü Oranı Ne Kadardır?
Devlet Memurları Kanununa göre; kurum ve kuruluşlar çalıştırdıkları personele ait kadrolarda %3 oranında özürlü personel çalıştırmak zorundadır. %3'ün hesaplanmasında ilgili kurum veya kuruluşun (taşra teşkilatı dahil) toplam dolu kadro sayısı dikkate alınır.
5. Özürlü İşçi Veya Memur Çalıştırmamanın İşverene Getirdiği Bir Yaptırım Var mıdır?
Kamu ve özel sektör işverenlerinden sorumluluğunu yerine getirmeyenlerden her ay çalıştırmadığı her özürlü için belli bir miktar para cezası kesilmektedir. Özürlü memur çalıştırmamanın herhangi bir müeyyidesi bulunmamaktadır.
6. Özürlü İstihdam Etme Sorumluluğunu Yerine Getirmeyen İşverenlerden Toplanan Ceza Paraları Hangi Amaçlar İçin Kullanılmaktadır?
Özürlü istihdam etme sorumluluğunu yerine getirmeyen işverenlerden toplanan ceza paraları, özürlülerin meslekî eğitim ve meslekî rehabilitasyonu, kendi işini kurma ve bu gibi projelerde kullanılmak üzere Türkiye İş Kurumuna aktarılmaktadır.
7. İşyerlerinde Özürlülere Yönelik Ne Tür Düzenlemeler Yapılmaktadır?

“Özürlü, Eski Hükümlü ve Terör Mağduru İstihdamı Hakkında Yönetmelik”e göre işverenler, işyerlerini, imkânlar ölçüsünde, özürlülerin çalışmalarını kolaylaştıracak şekilde hazırlamak, sağlıkları için gerekli tedbirleri almak, mesleklerinde veya mesleklerine yakın işlerde çalıştırmak, işyerleriyle ilgili bilgi ve yeteneklerini geliştirmek, çalışmaları için gerekli araç ve gereçleri sağlamak zorundadır. Özürlüler, yapabilecekleri işler dışında sağlıklarına zarar verecek diğer işlerde çalıştırılamaz. Uygun koşulların varlığı halinde çalışma sürelerinin başlangıç ve bitiş saatleri, özürlünün durumuna göre belirlenir.” denilmektedir.
8. Özelleştirilen Veya Özelleştirilme Kapsamına Alınan Kamu Kuruluşlarında Çalışan Özürlülerin Yasal Hakları Nelerdir?
Kapatma ve tasfiye hâllerinde işten çıkarılma durumunda iş kaybı tazminatı, özürlülere, kanunun diğer çalışanlara tanıdığı hakların iki katı oranında ödenir.

İlgili Kanun Maddesi: 5398 sayılı “Özelleştirme Uygulamalarının Düzenlenmesine ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”

“......Bu Kanuna göre özelleştirme kapsamına alınan kuruluşların (iştirakler hariç) özelleştirmeye hazırlanması, özelleştirilmesi, küçültülmesi veya faaliyetlerinin kısmen ya da tamamen durdurulması, süreli ya da süresiz kapatılması veya tasfiye edilmesi nedeniyle; bu kuruluşlarda iş sözleşmesine dayalı olarak ücret karşılığı çalışanlardan iş sözleşmeleri tâbi oldukları iş kanunları ve toplu iş sözleşmeleri gereğince tazminata hak kazanacak şekilde sona ermiş olanlara, kanunlardan ve yürürlükteki toplu iş sözleşmelerinden doğan tazminatları dışında ilave olarak iş kaybı tazminatı ödenir. Ayrıca bunların mesleklerinde geliştirilmesine, bir meslekte yetiştirilmesine veya meslek edindirilmesine ilişkin eğitim giderleri ile yeni iş bulmalarına katkı sağlamak amacıyla yapılacak giderler Özelleştirme Fonundan karşılanır. Özürlü personele (ilgili kanunların öngördüğü I, II ve III. derece), bu maddede belirtilen tutarın iki katı olarak iş kaybı tazminatı ödenir. İş kaybı tazminatı ödenmesi ve sağlanabilecek diğer hizmetlere ilişkin işlemler Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından yürütülür.”

Ayrıntılı bilgi için : www.oib.gov.tr

MESLEKİ EĞİTİM

1. Özürlülere Yönelik Meslekî Eğitim Faaliyetlerini Hangi Kurum/Kuruluşlar Yürütmektedir?
Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde İşitme Engelliler Çok Programlı Liseleri, Ortopedik Engelliler Meslek Liseleri, zihinsel engellilere yönelik Meslekî Eğitim Merkezleri, İş Eğitim Merkezleri ve Yetişkin Zihinsel Engelliler İş Eğitim Merkezleri özürlülere yönelik meslekî eğitim programları düzenlenmektedir.

Bu kuruluşların meslekî eğitim faaliyetlerinden yararlanmak isteyen kişiler Ankara'daki kuruluşlar için Millî Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğüne, illerdeki kuruluşlar için il Millî Eğitim Müdürlüklerine başvurabilirler.
2. Özürlülere Yönelik Meslek Edindirme Kurslarını Hangi Kurum/Kuruluşlar Düzenlemektedir?
Türkiye İş Kurumu ve MEB Çıraklık Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü özürlülere yönelik meslek edindirme kursları düzenlemektedir.

Ayrıntılı bilgi için: www.iskur.gov.tr , www.meb.gov.tr

ÖZLÜK HAKLAR

1. Bakım Gereksinimi Olan Özürlü Yakını Bulunan Memurların Tayininde Kolaylık Sağlanmakta mıdır?
5378 sayılı Özürlüler Kanunu 21'inci maddesiyle 657 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir:

EK MADDE 39.- Devlet memurlarının, hayatını başkasının yardım veya bakımı olmadan devam ettiremeyecek derecede özürlü olduğu sağlık kurulu raporu ile tespit edilen eşi, çocukları ile kardeşlerinin, memuriyet mahalli dışında resmî veya özel eğitim ve öğretim kuruluşlarında eğitim ve öğretim yapacaklarının özel eğitim değerlendirme kurulu tarafından belgelendirilmesi hâlinde, ilgilinin talebi üzerine eğitim ve öğretim kuruluşlarının bulunduğu il veya ilçe sınırları dahilinde kurumunda bulunan durumuna uygun boş bir kadroya ataması yapılır.
2. Özürlülerin Tayin ve Nakillerinde Başka Özel Hükümler Var mıdır?
Atama, tayin ve nakiller; konuya ilişkin mevzuatlar çerçevesinde ilgili kurumlar tarafından yapıldığından tayin ya da nakil ile ilgili girişimlerin söz konusu kurumlar nezdinde şahsen yapılması gerekmektedir
3. Özürlü Çocuğu Olan Çalışan Anneler İçin Özel Bir Düzenleme Var mıdır?
Sosyal güvenlik reformu olarak bilinen 5510 sayılı Kanunla, sosyal güvenlik sistemimize getirilen yeni bir düzenleme ile başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malul çocuğu bulunanların, 01.10.2008 tarihinden sonra geçen prim ödeme gün sayılarının dörtte biri, prim ödeme gün sayıları toplamına eklenecek. Eklenen bu süreler emeklilik yaş hadlerinden de indirilecek. Yapılan bu düzenleme ile özürlü çocuğu olan kadınlara erken emeklilik hakkı tanınmıştır.
4. Özürlü Memurlar Gece Nöbeti Ve Gece Vardiyası Tutacaklar Mıdır?
Özürlü memurlara isteği dışında gece nöbeti ve gece vardiyası görevi verilmeyecektir.

EMEKLİLİK

1. Özürlü Bireyler Erken Emekli veya Malülen Emekli Olmak İçin Nereye Müracaat Etmelidir ?
Özürlülerin emeklilik işlemleri diğer çalışanlarda olduğu gibi ilgili SGK tarafından yapılmaktadır. Özürlüler erken emeklilik ya da malülen emeklilik işlemlerini SGK'a müracaat ederek başlatabilirler.

Ayrıntılı bilgi için: www.sgk.gov.tr

ALO 170*

* (Çalışma ve Sosyal Güvenlik İletişim Merkezi’ni 7 gün 24 saat arayabilirsiniz)

SAĞLIK YARDIMI

1. Sosyal Güvencesi Olan Özürlü Bireylerin Sağlık Giderleri Nasıl Karşılanmaktadır?
Sosyal güvencesi olan özürlü bireylerin tedavi, muayene, ilaç, tetkik ve ortez-protez ihtiyaçları bağlı oldukları sosyal güvenlik kuruluşu tarafından katkı payı alınarak karşılanmaktadır.
2. Tedavi Giderleri Kendi İmkânları İle Karşılayamayan Ve Sosyal Güvenlik Kapsamında Bulunmayan Özürlü Bireylerin Tedavi Giderleri Nasıl Karşılanmaktadır?
Herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşunun güvencesi altında olmayan ve yeterli ödeme gücü bulunmayan özürlü bireyler yeşil kart uygulamasından faydalanmaktadır. Bu kapsamda tedavi, muayene, ilaç, tetkik, diş tedavisi ve ortez-protez ihtiyaçları temin edilmektedir.
3. Yeşil Kart ve Genel Sağlık Sigortası Nedir?
Hiçbir sosyal güvencesi olmayan bireylerin sağlık hizmetleri yeşil kart verilerek karşılanmaktadır. Genel sağlık sigortasının uygulanmasıyla yeşil kart uygulaması yürürlükten kalkacaktır ancak yeşil kart almaya hak kazanmış olanlar genel sağlık sigortası kapsamında bu hizmetlerden yararlanmaya devam edecekle ve primleri belirlenen koşullarda devlet tarafından karşılanacaktır.
4. Yeşil Kart İçin Nereye Başvuru Yapılır?
Yeşil kart almak isteyenlerin ikametgâhları merkez ilçede ise valiliğe, diğer ilçelerde ise kaymakamlıklara başvurması gerekmektedir.

ÖZÜRLÜ AYLIĞI

1. Özürlü Aylığı Nedir?
Toplumda genellikle “özürlü aylığı” olarak bilinen ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Primsiz Ödemeler Genel Müdürlüğü tarafından 2022 sayılı “65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanununun” ilgili maddelerince bağlanan aylıktır. Ekonomik yoksunluk içinde bulunan; 18 yaşından büyük özürlü bireyler ve kanunen bakmakla yükümlü olduğu 18 yaşını tamamlamamış özürlü yakını bulunan Türk Vatandaşlarına aylık bağlanmaktadır. Üç aylık olarak ödenen bir aylıktır. Özür oranına göre aylığın miktarı değişmektedir.
2. Özürlü Aylığını Kimler Alabilir?
Yetkili hastaneden alınmış özürlü sağlık kurulu raporuna göre “özürlü”(özür oranı %40-%69) ve başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettiremeyecek derecede özürlü (özür oranı%70 ve üzeri) olan,

-Kanunen bakmakla yükümlü kimsesi bulunmayan,
-Sosyal güvenlik kurumlarından her ne ad altında olursa olsun bir gelir veya aylık hakkından yararlanmayan,
-Nafaka bağlanmamış veya bağlanması mümkün olmayan,
-Mahkeme kararıyla veya doğrudan bir mevzuat gereği bağlanmış herhangi devamlı bir gelire sahip bulunmayan,
-Her türlü gelirleri toplamının aylık ortalaması, kanunla belirlenen muhtaçlık sınırının altında olan kişiler ile;

Yukarıdaki koşullara sahip olup kanunen bakmakla yükümlü olunan 18 yaşını tamamlamamış özürlü yakını bulunanlar, bakımının fiilen gerçekleşmesi ve aylık ortalama gelirinin kanunla belirlenen muhtaçlık sınırının altında olması kaydıyla bu aylıktan faydalanabilir.

Sosyal güvenlik kurumundan, yetim aylığı almakta olan özürlü bireylerin aylık veya gelirleri, alacağı özürlü aylığından az ise aradaki fark ilgili sosyal güvenlik kurumu tarafından karşılanacaktır.
3. Aylık Bağlanması İçin Gerekli İşlem ve Belgeler Nelerdir?
Aylık bağlanması için gerekli işlem ve belgeler şunlardır.

-Yönetmeliğin (6 Kasım 2010 tarih ve 27751 sayılı Resmi Gazetede yayınlanmıştır) EK-1 ve EK-2’sinde yer alan başvuru formu,
-Özürlü veya başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettiremeyecek derecede özürlü olmaları nedeniyle aylık bağlanacaklar için “özürlü sağlık kurulu raporu”,
-Aylık talebinin vasi tarafından yapılması hallerinde mahkemeden alınmış vasilik kararı,
-ADNKS’den (Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi) alınacak yerleşim yeri ve diğer adres bildirim formu,
-Özürlü olduklarını yetkili hastanelerden alacakları “özürlü sağlık kurulu raporu” ile kanıtlayan 18 yaşını doldurmuş ve herhangi bir işe yerleştirilememiş olan özürlü bireyler için Türkiye İş Kurumuna doğrudan kendilerinin veya yazılı talepleri üzerine kaymakamlıklar ya da mahalli (malmüdürlükleri-defterdarlıklar) maliye teşkilatları tarafından adlarına başvuru yapıldığına dair belge,
-Mahallî maliye teşkilatlarınca aylık bağlanması için istenilen ilgili Yönetmeliğin ekindeki belgeler Kurum internet sayfasından temin edilir.(www.sgk.gov.tr) Bu formlar için ilgililerden herhangi bir ücret talep edilemez. Yerleşim yeri ve diğer adres bildirim formu ilgililerden talep edilmez, ilgili Kurumca temin edilir. Başvuru formunda yer alan aylık istek dilekçesi ile mal bildirim belgesi aylık talebinde bulunanın kendisi veya gerekli hallerde kanuni temsilcileri tarafından doldurulup imzalanır.
-Aylık bağlanması için gerekli belgelerden Kuruma, mahalli maliye teşkilatları tarafından belirtilen belgeler gönderilir. Diğer belgeler mahalli maliye teşkilatlarında muhafaza edilir. Muhtaç olmadığına karar verilenler ile vücut fonksiyon kaybı oranı % 40’ın altında olanların belgeleri Kuruma gönderilmez. Bu durumda başvuru sahiplerine mahalli maliye teşkilatlarınca gerekçesi de belirtilmek suretiyle yazılı olarak bilgi verilir.
-“Özürlü sağlık kurulu raporunun” aslı, ilgili hastane başhekimliği tarafından mühürle onaylanmış örneği veya Kurumca kabul edilmiş elektronik ortamda temin edilen örnekleri kabul edilir. Ayrıca, “özürlü sağlık kurulu raporunun” aslının getirilmesi halinde, belgenin fotokopisi, aslına uygunluğu kontrol edildikten sonra mahalli maliye teşkilatlarında birim amiri, Kurumda ise görevlendirilecek personel tarafından isim ve unvan yazılmak suretiyle tasdik edilerek kabul edilir.
4. Özürlü Aylığı İçin Nereye Başvuru Yapılır?
İkamet edilen yerlerdeki defterdarlık veya malmüdürlüğüne başvurmaları gerekmektedir.
Özürlü Aylığı ile ilgili Ayrıntılı Bilgi İçin:
Özürlü bireylerin aylık bağlanması işlemleriyle ve sonrasındaki ilgili konular için aşağıdaki adresten ayrıntılı bilgi alınabilir.

Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü
T.C. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlıgı Adres: Eskişehir Yolu Söğütözü Mahallesi 2177.Sokak No:10/A  Çankaya/ANKARA
Tel:+90 (312) 705 40 00
ALO 170*
* (Çalışma ve Sosyal Güvenlik İletişim Merkezi’ni 7 gün 24 saat arayabilirsiniz)

MUHTAÇ AYLIĞI

1. Muhtaç Aylığı Nedir?
Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından ödenen ayıktır. Vakıflar Yönetmeliğinin hükümlerine göre, 18 yaşından büyük özürlü bireylere ve 18 yaşından küçük özürlü çocuğu bulunan ana babalara ve ayrıca, annesi veya babası olmayan 18 yaşından gün alamamış yetim çocuklara aylık bağlanmaktadır.
2. Muhtaç Aylığını Kimler Alabilir?
% 40 ve üzeri özürlü olan muhtaçlara,

* Sosyal güvencesi olmaması,
* Herhangi bir gelir veya aylığı bulunmaması,
* Mahkeme kararı veya kanunla bakım altına alınmamış olması,
* Gelir getirici taşınır ve taşınmaz malı mevcut olmaması veya olup da bunlardan elde edeceği aylık ortalama gelirinin bu yönetmelikle belirlenen muhtaç aylığı miktarını geçmemesi,

halinde muhtaç aylığı bağlanır.
3. Muhtaç Aylığı İçin Gerekli Belgeler Nelerdir?
Muhtaç aylığı başvuru formu*
Özürlü için sağlık kurulu raporu
* Muhtaç aylığı başvuru formu www.vgm.gov.tr adresinden de sağlanabilir.
4. Muhtaç Aylığı İçin Nereye Başvurulur?
Özürlü bireyler başvuru formunu doldurup imzaladıktan sonra özrünü ve özür oranını belirten “özürlü sağlık kurulu raporunu” ekleyip, ikamet ettiği ilin bağlı olduğu Vakıflar Bölge Müdürlüğüne şahsen, posta yoluyla veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün internet sitesi üzerinden başvuru yapabilirler.
Ayrıntılı Bilgi İçin
Özürlü bireylerin muhtaç aylığı ile ilgili konular için aşağıdaki adresten ayrıntılı bilgi alınabilir.
Vakıflar Genel Müdürlüğü
Milli Müdafa Cad. No: 20 Kızılay / ANKARA
Tel: 0 (312) 415 50 00 (10- Hat)
Web adresi : www.vgm.gov.tr

ÖZÜRLÜ BAKIM HİZMETLERİ

1. Bakıma Gereksinimi Olanlara Devletin Sunduğu Bir Hizmet Var mıdır?
Ailesi ekonomik yoksunluk içinde bulunan bakıma muhtaç özürlü bireylere evlerinde veya kurumda bakım hizmeti verilmektedir. Bu hizmetlerin iki asgari ücrete kadar olan kısmı Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü tarafından ödenmektedir. Yine aynı şartlarda bakımı aile bireyi ya da yakını tarafından karşılanan özürlü birey için, bakımı yapan kişiye bir asgari ücrete kadar ödeme yapılmaktadır. Bakım hizmeti ve bakım ücretinden faydalanmak için ikamet edilen yerdeki İl Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğü’ne veya varsa İlçe Müdürlüğü başvurmak gerekmektedir.
2. Evde Bakım Parası Nedir?
Özürlü bireylerin hayatlarının idamesini evde yürütecek kişilere Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü tarafından aylık net asgari ücret miktarında verilen tutara evde bakım parası denilmektedir. Evde bakım parası özürlü bireylerin kendisine değil, bakımını üstlenen akrabası, vasisi gibi üçüncü kişilere ödenen bir meblağdır.
3. Evde Bakım Parası Almanın Şartları Nelerdir?
Özürlü bireylerin evde bakım parası alabilmesi için üç şart gereklidir.

1.Her ne ad altında olursa olsun her türlü gelirleri toplamı esas alınmak suretiyle kendilerine ait veya bakmakla yükümlü olduğu birey sayısına göre kendisine düşen ortalama aylık gelir tutarının, bir aylık net asgari ücret tutarının 2/3’ünden daha az olduğu bakım raporu ile tespit edilmesi,
2.Özürlü bireyin heyet raporu veren hastanelerden alacağı özürlü sağlık kurul raporunun ağır özürlü kısmında mutlaka “Evet” yazan bir ibare bulunması,
3.Özürlü bireyin başkasının yardımı olmadan hayatını devam ettiremeyecek şekilde bakıma muhtaç olması gerekli olduğunun bakım heyeti raporu ile tespit edilmesi,
4. Evde Bakım Parası İçin Nereye Başvurulur?
Evde bakım parası alabilmek için özürlü bireyin ikametgâhının bulunduğu yerdeki Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’ne, veya varsa  İlçe Müdürlüklerine başvurulması gerekmektedir. İlçe Müdürlüklerinin bulunmadığı yerlerde ise Kaymakamlıklara başvuru yapılabilir.
Kurum Bakımı Nedir?
Bakıma muhtaç özürlü bireyin aile yanında bakımının mümkün olmaması halinde kurumda bakım hizmeti verilir. Bakım hizmetleri Aile ve Sosyal Politikalarİl Müdürlüğü denetiminde yürütülmektedir. Bakıma muhtaç özürlü bireye Aile ve Sosyal Politikalar bakım merkezlerinde ya da özel bakım merkezlerinde hizmet verilmektedir.
Kurum Bakımı İçin Başvuru Yerleri
Özürlü bireyin ikametgâhının bulunduğu yerdeki Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’ne, veya varsa  İlçe Müdürlüklerine başvurulması gerekmektedir. İlçe Müdürlüklerinin bulunmadığı yerlerde ise Kaymakamlıklara başvuru yapılabilir.

ALO 183 *
*(Aile, Kadın, Çocuk, Özürlü ve Sosyal Hizmet Danışma Hattı’nı 7 gün 24 saat arayabilirsiniz)

YAŞLI BAKIM HİZMETLERİ

1-Huzurevlerine kabul koşulları, başvuru yerleri ve istenilen belgeler nelerdir?
Kabul koşulları:1) 60 yaş ve üzeri yaşlarda olmak, 2) Kendi gereksinimlerini karşılamasını engelleyici bir rahatsızlığı bulunmamak yeme, içme, banyo, tuvalet ve bunun gibi günlük yaşam etkinliklerini bağımsız olarak yapabilecek durumda olmak, 3) Ruh sağlığı yerinde olmak, 4) Bulaşıcı hastalığı olmamak, 5) Uyuşturucu madde yada alkol bağımlısı olmamak, 6) Sosyal ve/veya ekonomik yoksunluk içinde bulunduğu "Sosyal İnceleme Raporu" ile saptanmış olmak. Başvuru yerleri: 1) Yaşadıkları mahaldeki Huzurevi ve/veya Merkez Müdürlükleri, 2) İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü, 3) İlçe Sosyal Hizmetler Şube Müdürlüğü, 4) SHÇEK Genel Müdürlüğü'ne bir dilekçe ile başvuru yapılabilir. Mülki Amirler, Muhtarlar, Kolluk Kuvvetleri, Belediye Başkanlıkları, diğer kamu kurum ve kuruluşları ile vatandaşlar tarafından İl Müdürlüklerine bildirilen acil durumdaki yaşlılar için yaşlının başvurmasına gerek kalmaksızın kabul süreci başlatılabilmektedir. Basın yayın organlarındaki haberler de bildirim olarak kabul edilir. İstenilen belgeler: 1) Dilekçe, 2) Vukuatlı Nüfus Kayıt Örneği, 3) İkametgah Belgesi, 4) Gelir durumunu gösterir belge örnekleri, 5) Sağlık Kurulu Raporu, 6) Sosyal Çalışmacı tarafından düzenlenecek Sosyal İnceleme Raporu, 7) İl Müdürlüğünce düzenlenecek yoksulluk belgesi. Sağlık Kurulu Raporunun karar bölümünde; “Huzurevine girmesinde sakınca yoktur” ya da “Huzurevi, Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezinde bakım görmesinde sakınca yoktur” şerhi yer almalıdır. Sosyal İnceleme Raporu ve diğer belgelerle birlikte değerlendirilerek kabulü uygun görülen yaşlının dosyası, yaşlının cinsiyeti, kalmak istediği oda tipi ve başvuru tarihi itibariyle kabulü yapılır veya sıraya alınır. Yerleşmek istenilen kuruluşun kapasitesi dolu ise yaşlı sıraya alınır, sırası gelince kabul edilir. Acil bakım ihtiyacı olan yaşlı, Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nce Türkiye genelinde uygun bir huzurevine hemen yerleştirilebilir.
2-Huzurevi ile Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi arasında bir fark var mıdır?
Huzurevi :
60 yaş ve üzerindeki yaşlı kişileri huzurlu bir ortamda korumak, bakmak ve bu kişilerin sosyal ve psikolojik gereksinimlerini karşılamak amacıyla kurulan yatılı sosyal hizmet kuruluşudur.
Huzurevlerinde yaşlıların günlük yaşamlarını idame ettirmeleri için düzenlenen yaşlı odaları, dinlenme salonları, oturma birimleri, yemek salonu, kafeterya, ibadet yeri, uğraşı odaları, kuaför, terzi, kütüphane, revir vb. ortak kullanım alanları bulunur.
Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi :
Yaşlı kişilerin yaşamlarını sağlık, huzur ve güven içinde sürdürmeleri amacıyla kendi kendilerini idare edebilecek şekilde rehabilitasyonlarının sağlandığı, tedavisi mümkün olmayanların ise sürekli olarak özel bakım altına alındığı yatılı sosyal hizmet kuruluşudur.
Özel Bakım :
Ruh sağlığı yerinde olup bulaşıcı hastalığı olmayan, yatağa bağımlı ya da fiziksel ve zihinsel gerilemeleri nedeniyle özel ilgi destek ve koruma gerektiren yaşlılara verilen hizmettir.
3-Bir huzurevi yaşlısı kuruluştan kısa süreli izinli olarak ayrılabilir?
Yaşlılar huzurevi dışına alışveriş ve gezmeye gitmekte sosyal servis sorumlularını haberdar etmek koşuluyla serbesttir. Ayrıca 1 yıl içinde sürekli bir ay olmak üzere toplam üç aydan fazla olmamak kaydıyla izne ayrılabilirler, zorunlu hallerde Kuruluş Müdürünün onayıyla bu süre uzatılabilir.
4-Huzurevinde yaşlıyı yakınları ziyaret edebilir mi?
Misafirler için düzenlenen bölümlerde yaşlılarını ziyaret edebilirler. Yaşlıların izni olmadan yaşadıkları bölümlere ziyaretçi kabul edilmez.
5-Hiçbir geliri ve mal varlığı olmayan yaşlı huzurevinde kalabilir mi?
Yapılacak olan inceleme ve araştırma sonucunda geliri ve mal varlığı olmadığı tespit edilen yaşlılar huzurevi bakım ve sağlık hizmetlerinden ücretsiz olarak yararlanabilirler.
6-Yaşlı, istenildiği zaman huzurevinden ayrılabilir mi?
Kendisinin ya da yakınlarının isteğiyle bir başka yerde yaşamını sürdürmek isteyen yaşlının dilekçe vermesi ve aylık bakım ücreti borcu bulunmaması durumunda sosyal servis görevlilerinin uygun görüşü, huzurevi müdürünün onayı ile huzurevi ile ilişkisi kesilebilir.
7-Huzurevlerinde geçici süreli veya sadece gündüzlü olarak kalınabilinir mi? Kuruluşlarda kapasite ve yer durumu uygun olduğu takdirde geçici, süreli ve gündüzlü bakım için yaşlı kabul edilebilir. Bu hususla ilgili aşağıda belirlenen şartlara göre hizmet verilir;
a) Geçici ve gündüzlü bakımdan yararlanmak isteyen yaşlıların kabullerinde Yönetmeliğin 50. ve 51. maddesinin hükümleri uygulanır. Huzurevinde kaldıkları süre içinde mevcut kurallara uymak zorundadırlar.
b) Geçici süreli kabul olunan ve gündüz bakımından yararlanan yaşlılar Huzurevinde kalan diğer yaşlıların yararlandığı tüm hizmetten yararlanırlar.
c) Geçici süre içinde kalan yaşlılar kaldığı oda ücretinin iki katını, gündüz bakımında ise kaldığı odanın ücretini aynen öderler.
d) Kuruluşlarımızda kalmakta olan yaşlılar sağlık ve ziyaret amaçlı olarak gittikleri ilin kuruluşlarında ücretsiz olarak kalabilirler.
Misafir olarak kalmak için, yaşlının gideceği Kuruluşla iletişime geçilerek, İl Müdürlüğünden Olur alınır.
8-Yaşlı Dayanışma Merkezi hizmetlerinden kimler, nasıl yararlanmaktadır? Kabul koşulları ve istenilen belgeler nelerdir?
Yaşamını evde yalnız veya ailesiyle birlikte sürdüren 60 yaş ve üzerindeki kişiler merkeze üye olarak hizmetlerden yararlanmaktadırlar. 55-60 yaş arasında olup da merkezlerden yararlanmak isteyenler ise merkez sorumlusunun teklifi, İl Müdürünün onayı ile üye olabilirler.
Yaşlı Dayanışma Merkezleri; yaşamını evde yalnız veya ailesiyle birlikte sürdüren yaşlıların yaşam kalitesini arttırmak, boş zamanlarını değerlendirmek, sosyal, psikolojik ve sağlık ihtiyaçlarının karşılanmasında rehberlik ve mesleki çalışma yaparak sosyal ilişkilerini ve aktivitelerini artırmak amacıyla kurulmuşlardır.
Türkiye genelinde Ankara'da 2, İzmir ve Çanakkale'de birer olmak üzere toplam 4 Yaşlı Dayanışma Merkezi bulunmaktadır. Söz konusu merkezlerde üyelerden oluşan Türk Halk ve Türk Sanat Müziği koroları müzik çalışmalarında bulunmakta, sosyal ve kültürel amaçlı geziler, yemekler düzenlenmekte, ayrıca merkez üyelerine sosyal güvenlik, sağlık, hukuk vb. konularla ilgili olarak yetkili kişiler tarafından danışmanlık hizmeti verilmektedir.
Merkez hizmetlerinden yararlanmak isteyenler Ankara, İzmir ve Çanakkale illerinde hizmet veren merkezlere doğrudan başvuruda bulunabilirler.
Gerekli belgeler:
1) Dilekçe,
2) Nüfus Cüzdanı Örneği,
3) İkametgah belgesi
9- Alzheimer'li yaşlılara yönelik ne tür hizmetler verilmektedir ?
Ankara Ümitköy Huzurevi bünyesinde Batıkent İlk Yerleşim Mahallesi 10.Cadde No:24 adresinde bulunan "Alzheimer Hastası Yaşlılar Gündüzlü Bakım Merkezi " alzheimerli yaşlılara hizmet vermektedir.
Bu hizmetlerden; 60 yaş ve üzerinde bulaşıcı bir hastalığı bulunmayan, yatağa bağımlı ve özürlü olmayan demanslı yaşlılar yararlanmaktadır. Yaşlı başvuruları merkeze yapılmaktadır.
Kabul edilecek yaşlılardan istenen belgeler :
1) Vukuatlı Nüfus Kayıt Örneği
2) İkametgah Belgesi
3) Gelir durumunu gösterir belge örnekleri
4) Sağlık Kurulu Raporu
Ankara Alzheimer Hastası Yaşlılar Gündüzlü Bakım Merkezi Merkezine kabul edilen yaşlıların ödemesi gereken ücret :
21 Şubat 2001 tarih ve 24325 sayılı Huzurevleri ile Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezleri Yönetmeliği'nin 81.maddesinin (d) bendi gereği; merkezden yararlandıkları her gün için yaşlılardan F ücret grubu A sınıfı Tek kişilik günlük oda ücretinin (8.300.000 TL) % 75'i olan miktar ücret olarak alınmaktadır.
Alınan ücrete yaşlının Merkeze ulaşımı dahil değildir. Ulaşım yaşlı/yakınları tarafından sağlanır.
10- Özel Huzurevi / Yaşlı Bakımevi açmak için ne yapmak gerekiyor ?
Özel Huzurevi açmak için, bulunulan ilin İl Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğüne müracaat etmek gerekir.
İl Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlükleri,  "Özel Huzurevleri ve Yaşlı Bakımevleri Yönetmeliği"nde belirlenen kriterler çerçevesinde kuruluş açmak isteyen kurucu adaylarını yönlendirirler.

YARDIMCI ARAÇ GEREÇ VE CİHAZLAR

1. Sosyal Güvencesi Olmayanlar Ortopedik ve Diğer Yardımcı Araç ve Gereçleri Nasıl Alabilir?
İliniz veya İlçenizin Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına müracaat ederek talepte bulunabilirsiniz. Ayrıca; Kızılay ve diğer sosyal yardım amaçlı dernek, vakıf, federasyon, Konfederasyonlardan bu konuda yardım alabilirsiniz.

Ayrıca belediyeler tarafından da çeşitli yardımlar yapılmaktadır.
2. Tekerlekli Sandalyenin Bedelini Kim Öder?
Bağlı bulunulan sosyal güvenlik kurumunca karşılanır. Herhangi bir sosyal güvenceye tâbi olmama halinde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarından sağlanması Valilik ve Kaymakamlıklardan talep edilebilir.
3. İşitme Cihazının Bedelini Kim Öder?
Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Talimatı gereğince ödeme yapılır. Cihazların ödenmeyen kısımları olmama halinde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarından sağlanması Valilik ve Kaymakamlıklardan talep edilebilir. .
4. Hasta Alt Bezinin Bedeli Ödeniyor mu?
Hastalığı nedeniyle “mesane veya rektum” kontrolü olmadığının (çocuklar için en az iki yaşını tamamlamış olmak kaydı ile) ve hasta altı bezi kullanması gerektiğinin belirtildiği uzman hekim raporuna dayanılarak reçete düzenlenmesi halinde ihtiyaca binaen kullanılması öngörülen hasta alt bezine ait fatura bedelleri birer aylık devreler halinde Sosyal Güvenlik Kurumunca ödenir.

VERGİ İNDİRİMİ VE ARAÇLAR

1. Özürlülüğe Bağlı Gelir Vergisi İndiriminden Kimler Yararlanabilmektedir?
Özürlü hizmet erbabı ile bakmakla yükümlü olduğu özürlü kişi bulunan hizmet erbabı, Özürlü serbest meslek erbabı ile bakmakla yükümlü olduğu özürlü kişi bulunan serbest meslek erbabı,

Basit usulde vergilendirilenlerden, tüccar ve ücretli durumuna girmeksizin, imalat, tamirat ve küçük sanat işleri ile uğraşan, (ilk madde ve yardımcı malzeme müşteriye ait olarak faaliyet gösteren terzi, tamirci, marangoz gibi) özürlüler yararlanmaktadırlar.
2. Kamu Sektöründe ve Özel Sektörde Çalışan Özürlülerin Gelir Vergisi İndiriminden Yararlanabilmeleri İçin Yapacakları İşlemler Nelerdir?
Gelir vergisi indiriminden yararlanmak isteyen özürlü hizmet erbabı, nüfus kağıdının örneği ve çalıştığı işyerinden alacağı hizmet erbabı olduğunu gösterir belge ile birlikte illerde Defterdarlık Gelir Müdürlüğüne, bağımsız Vergi Dairesi bulunan ilçelerde Vergi Dairesi Müdürlüğüne, diğer ilçelerde Mal Müdürlüğüne bir dilekçe ile başvuracaktır
3. Gelir Vergisi İndiriminden Yararlanmak İsteyenlerin Hangi Belgeleri Hazırlamaları Gerekmektedir?
Gelir Vergisi indiriminden yararlanmak isteyenlerin dilekçe ekinde bulunduracakları belgeler şunlardır:

Özürlü hizmet erbabı için:
a)Çalıştığı işyerinden alacağı hizmet erbabı olduğunu gösterir belge,
b)Nüfus cüzdanı örneği ve üç adet fotoğraf.

Hizmet erbabının bakmakla yükümlü olduğu özürlü kişiler için:
a)Ücretlinin çalıştığı işyerinden alacağı hizmet erbabı olduğunu gösterir belge,
b)Özürlü kişilerin nüfus cüzdanı örneği ve üç adet fotoğraf
c)Özürlü kişiye bakmakla yükümlü olduğunu gösteren belge.

Özürlü serbest meslek erbabı için:
a)Vergi kimlik numarasını gösteren belge,
b)Nüfus cüzdanı örneği ve üç adet fotoğraf.

Serbest meslek erbabının bakmakla yükümlü olduğu özürlü kişiler için:
a)Serbest meslek erbabının vergi kimlik numarasını gösteren belge,
b)Özürlü kişilerin nüfus cüzdanı örneği ve üç adet fotoğraf,
c)Özürlü kişiye bakmakla yükümlü olduğunu gösteren belge.

Gelir Vergisi indiriminden yaralanma hakkına sahip basit usulde vergilendirilen özürlüler için:
a)Vergi kimlik numarasını gösteren belge,
b)Nüfus cüzdanı örneği ve üç adet fotoğraf.
4. Özürlünün Sahip Olduğu Konutta Vergi Muafiyeti Var mıdır?
5378 Sayılı Özürlüler Kanunu'nun 22'inci maddesi buna ilişkin düzenlemeyi içerir.

Madde 22.- 29.7.1970 tarihli ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "gazilerin," ibaresinden sonra gelmek üzere "özürlülerin," ibaresi eklenmiştir.

Buna göre; 200 metrekareden küçük tek konutuolan özürlüler emlak vergisinden muaftır.
5. Malûl Ve Özürlüler Tarafından Gümrük Vergisinden Muafen İthal Edilecek Başka Eşya Var Mıdır?
Özürlülerin eğitimi, çalışması veya fiziksel, ruhsal ve sosyal gelişimlerine yönelik olarak özel suretle imal edilmiş olup, malûl ve özürlülerin kendi kullanımları için getirdikleri veya onlara yardım sağlanması amacına yönelik olarak kamu yararına faaliyette bulunan dernekler ile Sağlık Bakanlığınca yetki verilmiş kurum ve kuruluşlarca ithal edilen ve Kararnamede sayılan eşyalar gümrük vergilerinden muaftır.

Bu eşyalar:

Görmeyenler ve kısmen görenler için eğitsel, bilimsel veya kültürel gelişimlerine yönelik olmak üzere özel surette imal edilmiş matbu yayınlar, kabartma baskılar ve kağıtları, braille kağıdı, beyaz bastonlar, yazı ve kelime işlem makineleri, konuşan kitaplar, kasetçalarlar, büyütücü televizyon ekranları, elektronik yer saptayıcı ve engel dedektörü, saatler ve diğer parçalar vb.

Ortopedik cihazlar (motorlu veya motorsuz koltuklar, bisiklet, motosiklet, koltuk değnekleri, protez organlar vb.)

İşitme özürlülerin işitmesini kolaylaştırmaya mahsus cihazlar.

Vücut kusur veya noksanlığını gidermek amacıyla üstte veya elde taşınan veya vücudun içine yerleştirilen diğer cihazlar.

Eğlence merkezleri için özel oyun ekipmanları gibi eşyalardır.

Özel olarak malûl ve özürlülerin kullanımına mahsus olan ve eşya ile birlikte getirilen parça, yedek parça ve standart aksesuarlara veya bu eşyanın bakım, kontrol, ayarlama ya da tamiri için gerekli olan aletler de muafiyet kapsamındadır. Söz konusu parça, yedek parça ve aksesuarlar ile sair aletlerin eşyanın ithalinden sonra getirilmesi halinde muafiyetin uygulanması için bunların muafen ithal edilen eşya ile ilgili olduklarının tevsik edilmesi gerekir.

Bu eşyaların muafen ithaline ilişkin talepler, doğrudan eşyanın getirildiği Gümrük İdaresine yapılır. Gümrük İdaresi'nce eşyanın Kararname kapsamında ve kararnamede sayılan eşya olması halinde ithaline izin verilir
6. ÖTV Muafiyetinden Yararlanarak Araç Nasıl Alınır?
ÖTV Kanununun 7 nci maddesinin 2 numaralı bendi ile bu Kanuna ekli (II) sayılı listede yer alan kayıt ve tescile tâbi mallardan;

a) 87.03 (motor silindir hacmi 1.600 cm³'ü aşanlar hariç), 87.04 (motor silindir hacmi 2.800 cm³'ü aşanlar hariç) ve 87.11 G.T.İ.P. numaralarında yer alanların, sakatlık derecesi % 90 veya daha fazla olan malûl ve engelliler tarafından,

b) 87.03 (motor silindir hacmi 1.600 cm³'ü aşanlar hariç), 87.04 (motor silindir hacmi 2.800 cm³'ü aşanlar hariç) ve 87.11 G.T.İ.P. numaralarında yer alanların, bizzat kullanma amacıyla sakatlığına uygun hareket ettirici özel tertibat yaptıran malûl ve engelliler tarafından,

c) 87.03 (motor silindir hacmi 1.600 cm³'ü aşanlar hariç), 87.04 (motor silindir hacmi 2.800 cm³'ü aşanlar hariç) ve 87.11 G.T.İ.P. numaralarında yer alanların, bu bendin (a) ve (b) alt bentlerinde belirtilen malûl ve engelliler tarafından ilk iktisabından sonra deprem, heyelan, sel, yangın veya kaza sonucu kullanılamaz hale gelmesi nedeniyle hurdaya çıkarılmasında, bu G.T.İ.P. numaralarında yer alan malları hurdaya çıkaran malûl ve engelliler tarafından,beş yılda bir defaya mahsus olmak üzere ilk iktisabı ÖTV'den istisna edilmiştir.

Özel Tüketim Vergisi Kanununda 5228 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu malül ve engellilere sağlanan ÖTV istisnasının kapsamı genişletilmiş ve engel derecesi % 90 nı aşanların herhangi bir mekanik ilave veya tadilat yapılması şartı olmaksızın yurt içinden veya yurt dışından iktisap ettikleri taşıt araçlarından ÖTV tahsil edilmemesi sağlanmıştır. Engel sebebinin önemi bulunmamaktadır. Görme, işitme, konuşma veya ortopedik olabileceği gibi zihinsel engellilerde yasadan yararlanabilmektedir.

Sakatlık derecesinin %90 ve üzerinde olduğu, “Özürlülere Verilecek Sağlık Raporları Hakkında Yönetmelik” uyarınca Sağlık Bakanlığının belirlediği sağlık kuruluşlarından (tam teşekküllü Devlet Hastanesi) alınacak rapor ile belgelendirilmesi şartıyla, yukarda motor silindir hacmi belirtilmiş olan araçlardan birisinin engelliler tarafından ÖTV ödemeden satın alınması veya ithal edilmesi imkan dâhilindedir. Bu şekilde yurt içinden taşıt aracı iktisap edecek veya ithal edecek olanların motorlu taşıt kullanma ve ehliyet alma imkânları olmadığı için bunlar adına alınan taşıtlar başkaları tarafından kullanılacaktır. Bu kişilerde, Gümrük Vergilerinden Muafiyet ve İstisna Tanınacak Haller Hakkında Karar ve Karayolları Trafik Yönetmeliği’nde tanımlandığı üzere, araç sahibinin üçüncü dereceye kadar kan ve sihri hısımlarından birisi veya noterce düzenlenmiş iş akdine bağlı olarak istihdam edilen bir sürücü olacaktır. Araç ithal etmek için Ankara Naklihane ve Bedelsiz İthalat Gümrük Müdürlüğüne başvurulması gerekmektedir.

Bilgi için: Ankara Naklihane ve Bedelsiz İthalat Gümrük Müdürlüğü: İstanbul Yolu 6.km. TCDD Gümrük Ambarları Behiçbey/ANKARA Tel:0(312) 3971527- 0 (312) 3977547 www.gumruk.gov.tr
7. Sol Alt Ekstremite Sakatlığı Bulunanlar ÖTV’den Yararlanır mı?
Malül ve Engellilerin Araç Alımında ÖTV İstisnası Uygulamasının Şartları ile İstisnadan Yararlanılan Araçların Satışında Vergi Uygulanması’na yönelik 30.04.2010 tarihli Özel Tüketim Vergisi Sirküleri/12’ye göre, sağlık raporuna göre sadece sol alt ekstremitede sakatlığı bulunan malul ve engellilerin "H" sınıfı sürücü belgesi olması halinde, başkaca özel tertibat yapılmasına gerek olmaksızın otomatik vitesli araçlarıilk iktisabında bu istisnadan yararlanmaları mümkün bulunmaktadır. Bu durumda sakatlık derecesi % 90'ın altında olup, sadece sol alt ekstremitede sakatlığı bulunan malul ve engelliler için verilecek (2A) numaralı ÖTV beyannamesine, aracın sakatlığa uygun olarak tadil edildiğine dair teknik belge yerine aracın otomatik vitesli olduğuna dair "uygunluk belgesi" nin aslı veya noter onaylı örneği eklenecektir.
8. Malül ve Özürlülere Ait Taşıtların Trafik İşlemleri Nasıl Yapılmaktadır?
31 Aralık 2004 Tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Karayolları Trafik Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile Karayolları Trafik Yönetmeliği nin 53 üncü ve 74 üncü maddelerinde değişiklik yapılarak; ithaline izin verilen veya ülkemizde imal edilen malul ve özürlülere ait özel tertibatlı araçlar ile özür derecesi % 90 ve üzerinde olan malul ve özürlüler adına Özel Tüketim Vergisinden muaf olarak tescil edilmiş özel tertibatı olmayan araçlara, üzerinde özürlülere mahsus işaret bulunan plakalardan verileceği hüküm altına alınmıştır.

Bu tür araçların trafik kuruluşlarınca tescil işlemlerinin yapılması sırasında;

- Bizzat kullanım amacıyla malul ve özürlü tarafından ithal edilen özel tertibatlı otomobiller ile motosikletlerin tescil belgelerine, “ Araç sahibi tarafından kullanılması zorunlu olup, ilgili gümrük müdürlüğünün izni olmadan devri, satışı, hibesi, intifasının mülkiyeti muhafaza kaydıyla veya sair şekillerde akden devri, tasarruf hakkının vekaletname ile devredilmesi, kiralanması, ödünç verilmesi, özel tertibatının kaldırılması veya değiştirilmesi yasaktır. ” ,

- Malul ve özürlü tarafından ithal edilen özel tertibatlı minibüslerin tescil belgelerine, “ Araç sahibinin üçüncü dereceye kadar kan ve sihri hısımlarından bir sürücü veya noterce düzenlenmiş iş akdine bağlı olarak istihdam edilen bir sürücü tarafından kullanılması zorunlu olup, ilgili gümrük müdürlüğünün izni olmadan devri, satışı, hibesi, intifasının mülkiyeti muhafaza kaydıyla veya sair şekillerde akden devri, tasarruf hakkının vekaletname ile devredilmesi, kiralanması ödünç verilmesi, özel tertibatının kaldırılması veya değiştirilmesi yasaktır. ” ,

- Malul ve özürlü tarafından bizzat kullanılmak amacıyla ülkemizden satın alınarak ilk iktisap edilen özel tertibatlı araçların tescil belgelerine, “ Araç sahibi tarafından kullanılması zorunlu olup, Özel Tüketim Vergisi ödenmeden devri, satışı, hibesi, intifasının mülkiyeti muhafaza kaydıyla veya sair şekillerde akden devri, tasarruf hakkının vekaletname ile devredilmesi, kiralanması, ödünç verilmesi, özel tertibatının kaldırılması veya değiştirilmesi yasaktır. ” , ikinci el araç olarak satın alınmış ise, “ Araç sahibinden başkasının kullanması yasaktır. ” şeklinde şerh konulacaktır.

Özel tertibatı olmayıp, özür derecesi % 90 ve üzeri olan malul ve özürlüler tarafından ÖTV'den muaf olarak bizzat ithal edilen ya da ülkemizden satın alınan araçların tescil belgelerine, “ Araç sahibi malul ve engelli kişinin kanuni mümessili ile üçüncü dereceye kadar kan ve sihri hısımlarından bir sürücü veya noterce düzenlenmiş iş akdine bağlı olarak istihdam edilen bir sürücü tarafından kullanılması zorunlu olup, Özel Tüketim Vergisi ödenmeden devri, satışı, hibesi, intifasının mülkiyeti muhafaza kaydıyla veya sair şekillerde akden devri, tasarruf hakkının vekaletname ile devredilmesi, kiralanması, ödünç verilmesi yasaktır. ”şeklinde şerh konulacak olup, ayrıca ithal araçların gümrük şahadetnamelerinde, yukarıda belirtilen şerh dışında varsa diğer şerhler de, tescil belgesine işlenecektir.

Malul ve özürlüler tarafından ithal edilerek getirilen araçların, aynı durumdaki başka bir malul veya özürlüye devri veya bunların ölümü sonucunda varislerine intikali halinde, bu araçlar gümrük vergisinden muaf olup, devir ve tescil işlemi ilgili gümrük müdürlüğünün iznine bağlıdır. Araç ülkemizden satın alınmış ise ilgili vergi dairesinin izninin alınması gereklidir.

Malul ve özürlülere ait özel tertibatlı araçların her ne sebeple olursa olsun,anılan Yönetmelikle belirlenmiş olan kişiler dışında başkaları tarafından kullanıldığının tespiti halinde aracın trafikten alı konulması yanında bu hususta düzenlenecek tutanak da işlem yapılmak üzere ilgili gümrük ve maliye birimlerine intikal ettirilecektir.

Diğer taraftan, zihinsel özürlüler ile reşit olmayan küçüklerin sahibi bulundukları aracın, tescil kuruluşlarında adlarına tescillerinin yapılabilmesi için, ileride doğabilecek hukuki ve cezai sorumlulukları kabul ettiklerine dair, kanuni mümessillerince noterde tanzim ve tasdik edilmiş taahhütnameyi tescil anında tescil birimine vermeleri zorunludur.
9. Taşıtlarda Katma Değer Vergisi Var mıdır?
3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanununda, özür dereceleri % 90 ve daha fazla olan malûl ve özürlülerin kendi adlarına kayıt ve tescil edilmiş olan taşıtlar yanında özür dereceleri % 90 dan az olan malûl ve özürlülerin adlarına kayıt ve tescilli olan ve özürlülük haline uygun özel tertibatlı veya özel tertibatlı hale getirilmiş taşıtlar için, istisnai bir düzenleme bulunmamaktadır. Malül veya özürlüler tarafından iktisap edilen veya ithal edilen taşıtlar genel KDV oranına tabidir.
10. H Sınıfı Sürücü Belgesi Nedir ve Nasıl Alınır?
Özel tertibatlı olarak imal, tadil ve teçhiz edilmiş motosiklet veya otomobil türünden araçları kullanacak özürlüler H sınıfı ehliyet almak zorundadır. H sınıfı sürücü belgesine ilişkin düzenlemeler Karayolları Trafik Yönetmeliği'nde yer alır.H sınıfı ehliyet almak için, “Özel tertibatlı araç kullanabilir” ibaresi olan sağlık kurulu raporu ile birlikte sürücü kurslarına müracaat edilmelidir. H sınıfı ehliyet kurslarında, kursiyerler trafik ve ilkyardım derslerinden sorumludurlar. Motor dersinden muaftırlar. Dört haftalık teorik ders süresi vardır. Geri kalan sürede de direksiyon eğitimi alınır.H sınıfı ehliyeti ömür boyu kullanmak veya belirli aralıklarla güncellemek, alınacak Sağlık Kurulu Raporunda kesinlik kazanır. El veya ayakta ortopedik özrü olanlar ve işitme özürlüler H sınıfı ehliyeti ömür boyu kullanabilir.
11. Tek Gözü Olanlar (Monoküler) Sürücü Belgesi Alabilir mi?
26 Eylül 2006 tarih ve 26301 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Sürücü Adayları ve Sürücülerde Aranacak Sağlık Şartları İle Muayenelerine Dair Yönetmelik”de belirtilen usul ve esaslar dahilinde tek gözlüler ehliyet alabilmektedir

EĞİTİM

1. Özürlü Bireyin Eğitim Hakları Nelerdir ?
Özürlü bireyler temel eğitim ilkeleri doğrultusunda genel eğitim, özel eğitim ve mesleki eğitim görme haklarını kullanabilmektedirler.
5378 sayılı Özürlüler Kanunu'nun 15. Maddesinde “Hiçbir gerekçeyle özürlülerin eğitim alması engellenemez. Özürlü çocuklara, gençlere ve yetişkinlere, özel durumları ve farklılıkları dikkate alınarak, bütünleştirilmiş ortamlarda ve özürlü olmayanlarla eşit eğitim imkânı sağlanır.” ibaresi yer almaktadır.

Özür türü ve derecesine göre özürlü çocuklar genel eğitim sisteminde normal sınıflarda veya özrün türü ve düzeyine göre ayrılmış olan özel eğitim sınıflarında eğitim alabilmektedirler. Bununla birlikte özürlü çocukların normal eğitim sınıflarında normal gelişim gösteren akranlarıyla, sosyal ve eğitimsel açıdan birlikteliklerinin sağlanabilmesi için eğitim politika ve uygulamalarında temel yaklaşım kaynaştırma eğitimi ile sağlanmaktadır.

Özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin zorunlu öğrenim çağı: Okul öncesi dönemi de içine alan 3-14 yaş olarak belirlenmiştir. Ülkemizde eğitime ihtiyacı olan özürlülere yönelik MEB sorumludur. Özürlülere yönelik erken eğitim 0-6 yaşından başlayarak eğitim ve öğretim hizmetlerinde MEB nın yanı sıra üniversitelerin ilgili bölümlerinden de bilgi ve yönlendirme hizmetlileri alınabilir.
2. Özel Eğitim Hizmetlerinin Yasal Dayanağı Nedir?
Özel eğitim hizmetleri 573 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve 31.05.2006 tarih ve 26184 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren “Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği” nde belirtilen esaslar doğrultusunda yürütülür.
3. Özel Özel Eğitim Merkezlerinden Hizmet Almak İçin Nereye Başvurmak Gereklidir?
Hastaneden alınan “eksiksiz” doldurulmuş “özürlüler için sağlık kurulu raporu” ile ikamet edilen ilçede bulunan Rehberlik Araştırma Merkezlerine müracaatta bulunulmalıdır.
4. Eğitsel Değerlendirme Ve Tanılama Nedir?
Rehberlik Araştırma Merkezlerinde, bireyin tüm gelişim alanındaki özellikleri ve akademik disiplin alanlarındaki yeterliliklerinin değerlendirilmesi amacıyla nesnel, standart testler ve özürlü bireyin özelliklerine uygun ölçme araçlarıyla yapılan tüm uygulamalardır.
5. Eğitsel Değerlendirme Ve Tanılama İçin Gerekli Belgeler Nelerdir ?
Özürlü bireyin velisinin veya okul/ kurum yönetiminin yazılı başvurusu,

Okula/ kuruma kayıtlı özürlü bireyin bireysel gelişim raporu,

İkametgâh belgesi,

Özürlüler için sağlık kurulu raporu,
6. Özel Eğitim Ücretlerinin Ödemesi Hangi Kurum Tarafından Yapılmaktadır?
Özel eğitime ihtiyacı olduğu “Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu” tarafından tespit edilen tüm özürlü bireylerin yararlandığı özel eğitim hizmetlerine ilişkin ödemenin Bütçe Uygulama Talimatı ile belirlenen kısmı Milli Eğitim Bakanlığı tarafından karşılanmaktadır. Bu miktar Milli Eğitim Bakanlığı tarafından özel eğitim hizmeti veren kuruma ödenmektedir.
7. Özürlü Bireyin Ailesine Yönelik Eğitim Hizmetleri Nasıl Verilmektedir?
Aile eğitimi tüm eğitim kademelerindeki özürlü bireyin eğitimine katkı sağlamak “rehberlik ve danışmanlık” hizmetlerini içeren bir eğitimdir.
Aile Eğitim Hizmetleri Rehberlik ve Araştırma Merkezleri Özel Eğitim okul ve Kurumları, kaynaştırma uygulamaları yapılan okullar tarafından hazırlanan ve yürütülür. İhtiyaç halinde bu hizmet evlerde de yürütülebilir.
8. Üniversite Sınavına Giren Özürlü Öğrenciler İçin Ne Tür Kolaylıklar Sağlanmaktadır?
Üniversite sınavına giren özürlü öğrenciler için gerekli fiziksel düzenlemeler yapılmaktadır. Ortopedik ve görme özürlüler için uygun düzenlenmiş sınav mekanları hazırlanmakta, görme özürlüler ve az görenler için 30 dakikalık ek sınav süresi verilmekte, sınav sorularını okuyacak ve söylenecek yanıtları yazacak uygun eğitimde ve düzgün diksiyonlu “yardımcı refakatçi” eşliğinde sınava girme olanağı tanınmaktadır.z.
9. Özürlü Üniversite Öğrencilerine Sağlanan Kolaylıklar Nelerdir?
Başarılı ve ihtiyaç sahibi özürlü öğrencilere Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından öncelikli olarak öğrenim kredisi, katkı kredisi ve yurt tahsisi yapılmaktadır.

20.06.2006 tarih ve 26200 sayılı resmi gazetede yayımlanan “ Yükseköğretim Kurumları Özürlüler Danışma ve Koordinasyon Yönetmeliği” gereğince üniversitelerde, öğrencilerin öğrenim hayatlarını kolaylaştırmak için gerekli tedbirleri almak ve bu yönde düzenlemeler yapmak üzere “Özürlüler Danışma ve Koordinasyon Birimi” oluşturulması sağlanmıştır.
10. Özel Eğitime İhtiyacı Olan Öğrencilerin Okullara ve Kurumlara Erişiminin Ücretsiz Sağlanması Projesi nedir? Proje kapsamında hangi öğrencilerin ücretsiz taşınması gerçekleştirilmektedir?
“Özel Eğitime İhtiyacı Olan Öğrencilerin Okullara ve Kurumlara Erişiminin Ücretsiz Sağlanması Projesi” özel eğitime gereksinim duyan çocukların okullara erişiminin ücretsiz sağlanması ile eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması ve özürlü öğrencilerin okumaya teşvik edilmesi amacıyla Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim, Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü işbirliğinde hazırlanmıştır. Proje kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı bünyesindeki;
  • Görme Engelliler Okullarında,
  • İşitme Engelliler Okullarında
  • Ortopedik Engelliler Okullarında
  • Otistik Çocuklar Eğitim - İş Eğitim Merkezlerinde
  • Zihinsel Engelliler Okullarında
  • Uyum Güçlüğü Olanlar Okulunda
  • Özel Eğitim Okulları Bünyesinde Anasınıfında
  • Özel Eğitim Sınıflarında
eğitim alan öğrenciler ücretsiz taşınmaktadır.

ÖZÜRLÜ KİMLİK KARTI

1. Özürlü Kimlik Kartı Nedir, Hangi Kurum Tarafından Verilmektedir?
19.07.2008 tarihli ve 26941 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Özürlüler Veri Tabanı Oluşturulmasına ve Özürlülere Kimlik Kartı Verilmesine Dair Yönetmelik” gereği özürlülere tanınan hak ve hizmetlerden yararlanmada kullanılmak üzere özürlü kişilere verilen kimlik kartıdır. Özürlü kimlik kartı Valilikler (İl Sosyal Hizmetler Müdürlükleri) tarafından düzenlenmektedir.
2. Özürlü Kimlik Kartı Kimlere Verilmektedir?
Özürlü kimlik kartı, doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle meydana gelen bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yeteneklerini yüzde kırk veya daha yüksek bir oranda kaybeden ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan özürlü bireylere verilmektedir.
3. Özür Oranında Değişiklik, Soyadı Değişikliği, Kimliğin Kaybolması Veya Deforme Olması Durumunda Nereye Müracaat Edilir?
Özürlü kimlik kartları; içerdiği bilgilerin değişmesi, kaybedilmesi, çalınması veya herhangi bir nedenle kullanılamaz hale gelmesi durumunda, sosyal hizmetler il müdürlükleri tarafından yeniden düzenlenir.
4. Özürlü Kimlik Kartı Özürlü Sağlık Kurulu Raporu Yerine Geçer Mi?
Özürlü kimlik kartı özürlü sağlık kurulu raporu yerine geçmez. Kimlik kartına sahip her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, mevzuatta münhasıran özürlü kişilere tanınan hak ve hizmetlerden yararlanır. Kimlik kartı alıp almamak özürlü kişinin isteğine bağlıdır.
5. Yurtdışında Yaşayan Türk Vatandaşı, Yaşadığı Ülke Makamlarınca Düzenlenen Özürlü Sağlık Kurulu Raporu ile Özürlü Kimlik Kartı Alabilir Mi?
Yabancı ülkede yaşayan Türk vatandaşlarımızın yaşadığı ülke makamlarınca verilmiş olan özürlü sağlık kurulu raporu Türkiye’de geçerli değildir. Özürlü kimlik kartı almak üzere, mevzuat gereği yetkili hastanelere müracaat ederek yeniden özürlü sağlık kurulu raporu almaları gerekmektedir.
6. Özürlü Kimlik Kartı İle Ülkemizde Özürlü Kişilere Sağlanan Hak Ve Hizmetler Nelerdir?
Özürlü kişilerin faydalanacakları hak ve indirimler; ilgili kurum, kuruluş veya yerel yönetimler tarafından belirlenmektedir. Bunun yanında bazı kamu ve özel sektör kuruluşlarının, özürlü kimlik kartı, nüfus cüzdanına işlenmiş özürlülük bilgisi ya da özürlülere verilen sağlık kurulu raporunu esas alarak özürlülere sağladığı kolaylıklar bulunmaktadır. Bu indirimler ve/veya oranları zaman zaman ilgili kurumlar tarafından değiştirilebilmektedir.

İNDİRİMLER

1. Belediyelerin Şehir İçi Ulaşımda Özürlü Kişilere Sağladığı Ücretsiz/İndirimli Seyahat Hakkı İle Diğer Bazı İndirim Ve Kolaylıklar Nasıl Uygulanmaktadır?
Bazı belediyeler, belediye meclislerinde alınan kararlar doğrultusunda özürlüleri şehir içi otobüs, vapur, su. vb. hizmetlerinden ücretsiz veya indirimli faydalandırmaktadır. Belediyelerin indirimli veya ücretsiz hizmetlerinden faydalanmak üzere belediyenin ilgili birimine müracaat etmek gerekmektedir.
2. Şehirlerarası Yolcu Otobüslerinde Özürlülere İndirim Nasıl Uygulanmaktadır?
Şehirlerarası yolcu otobüslerinde, Karayolları Taşıma Yönetmeliğinin 57. maddesinin 11. fıkrası gereği; % 40 oranında özürlü olduğunu belgeleyen kişiler için bilet ücreti, geçerli ücret tarifesi üzerinden % 30 indirimli düzenlenmektedir.
3. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları Tarafından Özürlülere İndirim Nasıl Uygulanmaktadır?
%40 ve üzeri olan özürlü yolcunun sadece kendisi, özür oranı %50 ve üzeri olan ağır özürlü yolcunun kendisi ve varsa beraberindeki refakatçisi ana hat yolcu trenlerinde %50 indirimli olarak seyahat edeceklerdir.  Söz konusu indirimden yararlanmak isteyenlerin "Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında yönetmelik" ‘e uygun olarak alınmış sağlık kurulu raporu,  özürlü kimlik kartı veya ( Özürlü nüfus cüzdanında yer alanlar için) nüfus cüzdanını ibraz etmeleri gerekmektedir.
4. Türk Hava Yolları Tarafından Özürlülere İndirim Nasıl Uygulanmaktadır?
Türk Hava Yolları, yüzde 40 ve üzeri oranda özürlü olan yolculara, uygulanabilir ücretler üzerinden tüm iç ve dış hatlarda yüzde 25 indirim sağlamaktadır. İndirimden faydalanmak isteyen % 40 ve üzeri oranda özürlü kişilerin, özürlü kimlik kartı veya sağlık kurulu raporu veya ''Özürlü'' ibaresi bulunan nüfus cüzdanlarını ibraz etmeleri gerekmektedir. Ayrıca, 'refakatçi ile seyahat etmelidir' ibaresi bulunan doktor raporunun ibraz edilmesi halinde, özürlü yolcu ile aynı seferde seyahat edecek bir refakatçisine tüm iç ve dış hatlarda uygulanabilir ücretler üzerinden yüzde 25 oranında indirim sağlanmaktadır.
5. İstanbul Şehir Hatları İşletmesi ve İstanbul Deniz Otobüsleri İşletmesi tarafından özürlülere indirim nasıl uygulanmaktadır?
İstanbul Şehir Hatları İşletmesi tarafından, kimliklerini ibraz etmek suretiyle özürlülere, 60 yaş ve üzeri olan vatandaşlar, gaziler, şehit ve gazilerin dul ve yetimlerine akbilli hatlarda ücretsiz seyahat etme imkanı sağlanmaktadır. Ağır özürlü vatandaşların kartlarında “Refakatçi” ibaresi bulunan kişilerin yanlarındaki refakatçiler de ücretsiz olarak seyahat etmektedir. Biletli hatlarda eğer indirimli tarife var ise, indirimli bilet ile seyahat edebilmektedirler.

İstanbul Deniz Otobüsleri İşletmesi tarafından, bedensel özürlüler, % 40 ve üzeri oranda özürlü olan ve nüfus cüzdanında özürlülük bilgisi yazılmış olan özürlü kişilere; bilgisayardan bilet kesilen dış hatlarda indirimli, İETT'den alacakları ücretsiz seyahat kartları üzerine taktıracakları indirimli akbillerini kullanmak suretiyle akbilli hatlarda indirimli tarifeden yararlanmaktadır. Malul vatandaşlar ile 2022 sayılı kanuna göre maaş alan 65 yaşını doldurmuş, bakıma muhtaç, malul durumdaki kişiler; durumlarını belgelemek kaydıyla dış hatlarda indirimli, İETT'den alacakları ücretsiz seyahat kartları üzerine taktıracakları indirimli akbillerini kullanmak suretiyle akbilli hatlarda indirimli yararlanmaktadır.
6. Müze Ve Ören Yeri Girişlerinde Özürlülere İndirim Nasıl Uygulanmaktadır?
Müze ve ören yerlerine, özürlüler ile bir refakatçisi, gaziler, şehit ve gazilerin eş ve çocukları, 65 yaş ve üstü Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları kimliklerini ibraz etmek suretiyle ücretsiz biletle girmektedirler.
6. Milli Parklar, Tabiatı Koruma Alanları Ve Tabiat Parklarına Girişinde Özürlülere İndirim Nasıl Uygulanmaktadır?
Özürlüler, harp malulü ve gaziler ile bunların eşleri, çocukları, ve anne babalarından, kimliklerini ibraz etmek suretiyle milli parklar, tabiatı koruma alanları ve tabiat parklarına girişte ücret alınmamaktadır.
7. GSM Şebekelerinde (Cep Telefonlarında) Uygulanan İndirimli Tarife Nasıldır?
GSM operatörleri, özürlü kişilere özel tarifeler uygulanmaktadır.

FİZİKSEL ÇEVRE DÜZENLEMELERİ

1. Fiziksel Çevrenin Özürlülerin Ulaşabilirliğine Uygun Düzenlenmesi Nasıl Sağlanacak?
Kentsel yaşamın özürlülerin ulaşabilirliğine uygun olarak düzenlemesi amacıyla şu yasal düzenlemeler yapılmıştır:

572 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve ardından İmar Mevzuatında yapılan düzenlemelerle yapılı çevrenin özürlüler için ulaşılabilir kılınması amaçlanmıştır. 6 Haziran 1997 tarihli 572 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 1. maddesiyle, 3194 Sayılı İmar Yasası'na bir madde eklenmiş ve “Fiziksel çevrenin özürlüler için ulaşılabilir ve yaşanabilir kılınması için, imar planları ile kentsel, sosyal, teknik altyapı alanlarında ve yapılarda Türk Standartları Enstitüsü'nün ilgili standartlarına uyulması zorunludur” hükmü getirilmiştir. Buna göre hazırlanan İmar Yönetmeliklerinde de; açık alanlarda (yol, otopark, park, yaya bölgesi, meydan ve kaldırımlarda) ve umumi yapılarda (okul, hastane, alışveriş merkezi, sinema, vb.) ulaşabilirliğinin sağlanması için TSE standartlarına uygun düzenleme yapılması hükümleri yer almaktadır.

Ayrıca; 5378 sayılı Özürlüler Yasasında; aşağıdaki maddeler kentsel yaşamın özürlülerin ulaşabilirliğine uygun düzenlemesi amaçlıdır. Söz konusu yasanın ilgili maddeleri şunlardır:

“Geçici Madde 2.- Kamu kurum ve kuruluşlarına ait mevcut resmî yapılar, mevcut tüm yol, kaldırım, yaya geçidi, açık ve yeşil alanlar, spor alanları ve benzeri sosyal ve kültürel alt yapı alanları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılmış ve umuma açık hizmet veren her türlü yapılar bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi yıl içinde özürlülerin erişebilirliğine uygun duruma getirilir.

Geçici Madde 3.- Büyükşehir belediyeleri ve belediyeler, şehir içinde kendilerince sunulan ya da denetimlerinde olan toplu taşıma hizmetlerinin özürlülerin erişilebilirliğine uygun olması için gereken tedbirleri alır. Mevcut özel ve kamu toplu taşıma araçları, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi yıl içinde özürlüler için erişilebilir duruma getirilir.”

Öte yandan, 2006/18 sayılı Başbakanlık Genelgesi'nde de mevcut resmi yapıların ve umuma açık her türlü yapının özürlülerin erişebilirliğine uygun duruma getirilmesi için kamu kuruluşları ve yerel yönetimlerce eylem planları hazırlanması, bu düzenlemelerin TSE standartlarına uygun olmasına dikkat edilmesi istenmektedir.
2. Oturulan Konutta Özüre Uygun Düzenlemeler Yaptırılabilir mi?
Kat mülkiyeti yasasına tabi olan apartman, site vb. konutlarda yaşayan kişiler getirilen yasal düzenleme ile özürüne uygun düzenleme yaptırma olanağına sahip olmuşlardır. 5378 sayılı Yasanın 19. maddesinde;
“Madde 19- 23.6.1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 42 nci maddesinin birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

Özürlülerin yaşamı için zorunluluk göstermesi hâlinde, proje tadili kat maliklerinin en geç üç ay içerisinde yapacağı toplantıda görüşülerek sayı ve arsa payı çoğunluğu ile karara bağlanır. Toplantının bu süre içerisinde yapılamaması veya tadilat talebinin çoğunlukla kabul edilmemesi durumunda; ilgili kat malikinin talebi üzerine bina güvenliğinin tehlikeye sokulmadığını bildirir komisyon raporuna istinaden ilgili mercilerden alınacak tasdikli proje değişikliği veya krokiye göre inşaat, onarım ve tesis yapılır. İlgili merciler, tasdikli proje değişikliği veya kroki taleplerini en geç altı ay içinde sonuçlandırır. Komisyonun teşkili, çalışma usûlü ile özürlünün kullanımından sonraki süreç ile ilgili usûl ve esaslar Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile Özürlüler İdaresi Başkanlığı tarafından müştereken hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.” hükmü eklenmiştir.

Ayrıca Yasa hükmünde sözü edilen komisyonun kuruluş ve çalışma usülleri ile ilgili “Yapılarda Özürlülerin Kullanımına Yönelik Proje Tadili Komisyonları Teşkili, Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik” 22 Nisan 2006 tarih ve 26147 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
3. Özürlüler İçin Ayrılmış Park Yerlerinin İşgalini Önlemeye Yönelik Bir Düzenleme Var mıdır?
5378 Sayılı Özürlüler Kanunu'nun 31'inci maddesi buna ilişkin düzenlemeyi içerir.

Madde 31.- 13.10.1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 61 inci maddesinin birinci fıkrasına (n) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bent ve ikinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.

(o) Özürlülerin araçları için ayrılmış park yerlerinde,

(o) bendinin ihlâli hâlinde para cezası iki kat artırılır.

SOSYAL YARDIMLAR

1. Ayni Nakdi Yardım (Yiyecek, Giyecek, Para Yardımı) Yapılmakta mıdır?
Muhtaç durumda olup, herhangi bir sosyal güvenliği olmayan kişiler; İl veya ilçedeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına başvuruda bulunarak, ayni ve nakdi yardımlardan yararlanabilirler.

Ayrıca, Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü ' nce muhtaç durumdaki ailelerin çocuklarının bakımına destek için ayni ve nakdi yardımlar yapılmaktadır. Muhtaç olup, özürlü çocuğunun bakımında güçlükler yaşayan aileler bu yardımdan yararlanmak için İllerinde bulunan İl Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğüne müracaat edebilirler

AVRUPA BİRLİĞİ AB İLE MALİ İLİŞKİLER

1. Türkiye Hangi AB Fonlarından (Mali Yardımlar) Faydalanmaktadır?
Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA): 2007–2013 döneminde tüm katılım öncesi AB mali yardım programlarını birleştiren mali araç olarak adlandırılan bünyesinde mali yardımlardan faydalanılmaktadır.
2. Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA) Nedir?
2007–2013 döneminde AB adayı ülkelere (Hırvatistan, Makedonya ve Türkiye) ve AB potansiyel aday ülkelerine (Arnavutluk, Bosna-Hersek, Karadağ ve Sırbistan) sağlanacak katılım öncesi mali yardımların temel ilkeleri ve amaçları, 1085/2006 sayılı Avrupa Konseyi Tüzüğü ile düzenlenmiştir.
Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) kapsamındaki mali yardımlar aşağıda özetlenen beş bileşeni kapsamaktadır:
1- Kurumsal Kapasite Geliştirme: Yararlanıcı ülkenin çeşitli müktesebat başlıkları altında müktesebatı uygulamaya yönelik kurumsal kapasitesini geliştirmeyi hedeflemektedir.
2- Bölgesel ve Sınır Ötesi İşbirliği: Yararlanıcı ülkenin diğer yararlanıcılar ile veya üye devletlerle bölgesel, bölgelerarası ve sınır ötesi işbirliği konularını desteklemeyi hedeflemektedir.
3- Bölgesel Kalkınma: Hâlihazırda kullanılan anlamından farklı, yeni bir yaklaşım içermektedir. Bu başlık, aday ülkeyi üye olduktan sonra faydalanacağı “yapısal fonların” kullanımına hazırlama etkisi açısından önemlidir. Öncelik alanları şunlardır: ulaştırma, çevre (su, atık su ve hava kalitesi konuları), enerji (yenilenebilir ve enerji verimliliği konuları), eğitim, sağlık altyapıları ve bilişim teknolojileri dâhil KOBİ’lere destek.
4- İnsan Kaynakları: Bu başlık da mekanizma ile getirilen yeni bir yaklaşımdır. Aday ülkeyi Avrupa İstihdam Stratejisi çerçevesinde Avrupa Sosyal Fonunun kullanımına hazırlamayı hedeflemektedir. İstihdama erişim, sosyal içerme, insan sermayesine yatırım (eğitim-sağlık) gibi alanlarda faaliyetleri destekleyecektir.
5- Kırsal Kalkınma: Tarım işletmelerine yatırımlar, tarım ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanması, kırsal ekonominin çeşitlendirilmesi gibi tedbirler, desteklenebilir faaliyetler olarak değerlendirilebilir.
3. Türkiye'nin Katılım Sağladığı Topluluk Programları Nedir?
Ekonomik ve sosyal birliğini hedefleyen 27 ülkeden oluşan AB'de çeşitli alanlarda işbirliğini teşvik etmek ve ilgili alanlardaki uygulamaları yakınlaştırmak için çeşitli topluluk programları bulunmaktadır. Üye ülkelerin hepsi için zorunlu olan bu topluluk programlarının önemli bir bölümü aday ülkeler ve Balkan Ülkeleri gibi AB'nin yakın olduğu ülkelere de açık bulunmaktadır.
Türkiye'de aday ülke sıfatı ile bu topluluk programlarına katılım sağlamaktadır.
Türkiye'nin aday ülkelere açık olan topluluk programlarına katılım prosedürü şu şekilde gerçekleşmektedir:
•   Avrupa Komisyonu ya da ilgili Kurum/Kuruluşumuz Topluluk Programına katılım için niyet beyan eder,
•   Programın konusu ile ilgili Kurum/Kuruluş ile söz konusu Topluluk Programı'na katılım ABGS tarafından koordine edilir,
•   Programa katılıma ilişkin gereken altyapı oluşturulur,
•   Katılımın resmi belgesi olan Mutabakat Zaptı (MoU), Türkiye ve Avrupa Birliği arasında imzalanır,
•   Katılım Bakanlar Kurulu Kararınca onaylanır ve Resmi Gazete'de yayımlanmasıyla süreç başlar. 
Türkiye'nin katılım sağladığı topluluk programları ilgili ayrıntılı bilgi için: http://www.abgs.gov.tr/index.php?p=45150&l=1
4. Türkiye Hangi Topluluk Programlarına Katılım Sağlamaktadır?
Araştırma ve Teknolojik Gelişme Alanında Yedinci Çerçeve Programı (TÜBİTAK), Progress Programı (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı), Hayatboyu Öğrenme Programı (AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı), Gençlik Programı (AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı) başlıcalarıdır.

Diğer tüm topluluk programları: Fiscalis 2013 Programı (Maliye Bakanlığı), Gümrük 2013 Programı (Gümrük Müsteşarlığı), , Kültür Programı (Kültür ve Turizm Bakanlığı), Rekabet Edebilirlik ve Yenilik Programı (Girişimcilik ve Bilgi Toplumu) (Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile DPT Müsteşarlığı), 2007-2019 Yılları İçin Avrupa Kültür Başkentleri Eylemi(Türkiye'nin katılım sağladığı topluluk programları ilgili ayrıntılı bilgi için:http://www.abgs.gov.tr/index.php?p=45150&l=1)
Mali Yardımlar ve Topluluk Programları hakkında detaylı bilgi için:
Avrupa Birliği Genel Sekreterliği ( www.abgs.gov.tr )
AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi ( www.ua.gov.tr )
Devlet Planlama Teşkilatı ( www.dpt.gov.tr )

SPOR, MEDYA, AYRIMCILIK

1. Özürlü Bireylerin Spor Yapmalarını Kolaylaştırıcı Tedbirler Var Mıdır?
5378 Sayılı Özürlüler Kanunu'nun 33'üncü maddesi buna ilişkin düzenlemeyi içerir 

Madde 33.- 21.5.1986 tarihli ve 3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 2 nci maddesine (n) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki (o) bendi eklenmiş ve mevcut (o) bendi (p) bendi olarak teselsül ettirilmiştir.

“(o) Özürlü bireylerin spor yapabilmelerini sağlamak ve yaygınlaştırmak üzere; spor tesislerinin özürlülerin kullanımına da uygun olmasını sağlamak, spor eğitim programları ve destekleyici teknolojiler geliştirmek, gerekli malzemeyi sağlamak, konu ile ilgili bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmaları ile yayınlar yapmak, spor adamları yetiştirmek, özürlü bireylerin spor yapabilmesi konusunda ilgili diğer kuruluşlarla işbirliği yapmak.....,”

Ayrıca Özürlüler İdaresi Başkanlığı’nca yapılması istenilen düzenleme doğrultusunda; Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü tarafından 81 Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne ve Özerk ve Özerk olmayan Federasyon Başkanlıklarına gönderilen 06.10.2010 tarihli yazı ile "özürlü kimlik kartları esas alınarak hem özürlülere tanınan hak ve hizmetlerinden yararlandırılmaları hem de sosyal hayata katılmalarının sağlanması bakımından Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’ne bağlı tüm tesislerde, federasyonca veya il müdürlüklerince düzenlenen spor faaliyetlerine girişte ücret alınmaması veya indirimli tarife uygulanması" istenmiştir ve uygulanmaya başlanılmıştır.
2. Özürlü Bireylere Yönelik Ayrımcılıkla Mücadeleye İlişkin Yasal Düzenlemeler Nelerdir?
Anayasa ve tüm mevzuatta özürlülere yönelik düzenlemeler topluma tam ve eşit katımlı sağlamak ve ayrımcılığı önleyici iyileştirmelere yöneliktir. 1982 Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 10. maddesinde fırsat eşitliğine uygun olarak hareket edilmesi öngörülmüştür. Bu maddeye göre:
“Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.”
Anayasası’nın 10’uncu maddesinin ikinci fıkrasının sonuna 2010 yılında yapılan değişiklikle; “Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz.” cümlesi ve aynı maddeye ikinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Çocuklar, yaşlılar ve engelliler gibi özel surette korunması gerekenler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılamaz.”
Bu değişiklikle, özürlü bireylere pozitif ayrımcılık yapılmasının eşitliğe aykırılık oluşturmayacağına ilişkin bir hüküm eklenmiştir.
İş hukukunun temel ilkelerinden biri olan işverenlerin işçilere eşit işlem yapma borcu, 4857 sayılı İş Kanunu’nun “Eşit Davranma İlkesi” başlığını taşıyan 5. maddesi ile normatif düzenlemeye kavuşmuştur. Bu maddeye göre;
MADDE 5.“ İş ilişkisinde dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefî inanç, din ve mezhep ve benzeri sebeplere dayalı ayırım yapılamaz.” denmektedir.
5378 sayılı Özürlüler Kanunun 4. maddesinde, özürlü bireylerle ilgili politikaların temel odak noktasının ayrımcılıkla mücadele ekseninde olması gerektiği ifade edilmiştir:
“….Özürlüler aleyhine ayrımcılık yapılamaz; ayrımcılıkla mücadele özürlülere yönelik politikaların temel esasıdır”.
5378 sayılı Özürlüler Hakkında Kanun’un 41. maddesi ile Türk Ceza Kanunu’nun ayrımcılık yasağını düzenleyen 122. maddesine, “özürlülük” ibaresi eklenmiştir. Ayrımcılık başlığını taşıyan maddenin değişiklik işlenmiş hali şöyledir:
“Kişiler arasında dil, ırk, renk, cinsiyet, özürlülük siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım yaparak;
  • Bir taşınır veya taşınmaz malın satılmasını, devrini veya bir hizmetin icrasını veya hizmetten yararlanılmasını engelleyen veya kişinin işe alınmasını veya alınmamasını yukarıda sayılan hâllerden birine bağlayan,
  • Besin maddelerini vermeyen veya kamuya arz edilmiş bir hizmeti yapmayı reddeden,
  • Kişinin olağan bir ekonomik etkinlikte bulunmasını engelleyen,
Kimse hakkında altı aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası verilir.”
Türk Ceza Kanunu’nun bu hükmünün doğrudan ayrımcılığı yasakladığı konusunda şüphe yoktur.
Ayrıca 5378 sayılı Özürlüler Hakkında Kanun’un 14. maddesinde ayrıca özürlü bireylerin istihdamına yönelik ayrımcılıkla mücadele hususunda şunları ifade etmiştir:
“İşe alımda; iş seçiminden, başvuru formları, seçim süreci, teknik değerlendirme, önerilen çalışma süreleri ve şartlarına kadar olan safhaların hiçbirinde özürlülerin aleyhine ayrımcı uygulamalarda bulunulamaz.
Çalışan özürlülerin aleyhinde sonuç doğuracak şekilde, özrüyle ilgili olarak diğer kişilerden farklı muamelede bulunulamaz.
Çalışan veya iş başvurusunda bulunan özürlülerin karşılaşabileceği engel ve güçlükleri azaltmaya veya ortadan kaldırmaya yönelik istihdam süreçlerindeki önlemlerin alınması ve işyerinde fiziksel düzenlemelerin bu konuda görev, yetki ve sorumluluğu bulunan kurum ve kuruluşlar ile işyerleri tarafından yapılması zorunludur. Özürlülük durumları sebebiyle işgücü piyasasına kazandırılmaları güç olan özürlülerin istihdamı, öncelikle korumalı işyerleri aracılığıyla sağlanır.”
6111 Sayılı Kanun ile “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” özürlü bireyler için yer alan düzenlemeler, ayrımcılığı önlemeye yönelik çeşitli iyileştirmeler niteliğinde getirilmiştir. Ülkemizde bu alanla ilgili tüm mevzuat bilgileri web sitemizdeki “ulusal mevzuat” bölümünde yeralmaktadır.
Ülkemizde 28 Ekim 2009 tarihinde yürürlüğe giren Birleşmiş Milletler Özürlü Kişilerin Hakları Sözleşmesi (Convention on the Rights of Persons with Disabilities) her alanda özürlülere dayalı ayrımcılığı önleyici ve bütünsel yaklaşıma dayalı hükümlerden oluşmaktadır (http://www.ozida.gov.tr/?menu=yenimevzuat&sayfa=engelli_kisilerin_haklari).
3. Medyada Özürlülerin Şiddet ve Ayrımcılığa Tabi Tutulmamasını Önlemeye İlişkin Koruyucu Tedbirler Var Mıdır?
5378 Sayılı Özürlüler Kanunu'nun 37'inci maddesi buna ilişkin düzenlemeyi içerir 
Madde 37.- 13.4.1994 tarihli ve 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (u) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
(u) Kadınlara, güçsüzlere, özürlülere ve çocuklara karşı şiddetin ve ayrımcılığın teşvik edilmemesi.
4. Özürlü Bireylerin Ticari Hayatta ve Noter İşlemlerinde Ayrımcılığa Uğramalarını Önleyen Düzenleneler Var Mıdır?
5378 sayılı Özürlüler Kanununun 50. maddesiyle; Türk Ticaret Kanunu’nun 668. maddesinde yer alan ve görme özürlü bireylerin poliçe altına attıkları imzanın usulen tasdik edilmiş olmadıkça geçerli olmayacağına ilişkin hüküm ve Borçlar Kanunu’nun 14. maddesinde yer alan ve görme özürlü bireylerin imzalarının usulen tasdik edilmedikçe bağlayıcı olmayacağına ilişkin hüküm kaldırılmıştır.

Bu yöndeki diğer değişiklik ise, Noterlik Kanunu’nun 73. maddesine ilişkindir. 5378 Sayılı Özürlüler Kanunu'nun 23 ve 24'üncü maddeleri buna ilişkin düzenlemeyi içerir.

Madde 23.- 18.1.1972 tarihli ve 1512 sayılı Noterlik Kanununun 73’üncü maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
İlgilinin işitme, konuşma veya görme özürlü olması:

Madde 73. Noter, ilgilinin işitme, konuşma veya görme özürlü olduğunu anlarsa, işlemler özürlünün isteğine bağlı olmak üzere iki tanık huzurunda yapılır. İlgilinin işitme veya konuşma özürlü olması ve yazı ile anlaşma imkânının da bulunmaması hâlinde, iki tanık ve yeminli tercüman bulundurulur.

Madde 24.- 1512 sayılı Kanunun 75 inci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Bir noterlik işleminde imza atılmış veya imza yerine geçen el işareti yapılmış olmasına rağmen, ilgilisi ister veya adına işlem yapılan ve imza atabilen görme özürlüler hariç olmak üzere noter, işlemin niteliği, imzayı atan veya el işaretini yapan şahsın durumu ve kimliği bakımından gerekli görürse, yukarıdaki fıkradaki usûl dairesinde ilgili, tanık, tercüman veya bilirkişinin parmağı da bastırılır. Mühür kullanılması hâlinde parmağın da bastırılması zorunludur.”

Söz konusu hükmün değişiklikten önceki hali sağır, dilsiz ya da görme özürlü kişilerin noterdeki işlemlerinin iki tanık huzurunda yapılmasını zorunlu kılmaktaydı. 5378 sayılı Kanun’un 23. maddesi ile bu zorunluluk kaldırılmış ve işlemlerin tanık huzurunda yapılması, özürlü kişinin isteğine bırakılmıştır. Böylece, özürlü bireyin fikrini alan ve yasal haklarını kendi istek ve taleplerine göre kullanmalarını sağlamaya çalışan bir yapı öngörülmüştür.

13.02.2011 tarihli ve 6111 sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile görme engellileri doğrudan ilgilendiren ve görme engellinin imzasının geçerli kabul edilmesi için şahit bulundurma durumunun görme engellinin isteğine bağlı hale getirildiği imza hususuyla ilgili kanunun 213. Maddesi şu şekilde düzenlenmiştir:

MADDE 213- 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 15 inci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir."Görme engellilerin talepleri halinde imzalarında şahit aranır. Aksi takdirde görme engellilerin imzalarını el yazısı ile atmaları yeterlidir."
5. Özürlü Bireylerin Oy Kullanmaları Sırasında Yapılan Düzenlemeler
572 sayılı KHK'nın aşağıdaki maddeleri bu konu hakkındaki düzenlemeleri içerir:

Madde 25- 24/2/1972 tarihli ve 1543 sayılı Genel Nüfus Yazımı Kanununa aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“Ek Madde 1- Yazım kurulları, özürlülerin, özürlülük durumlarını belirtmek suretiyle yazımını sağlayacak tedbirleri alırlar. Herkes, kendisinin veya aile fertlerinin özürlülüğü ile ilgili bilgileri gerçek şekilde yazdırmaya, gerekirse sağlık kurulu raporunu göstermeye mecburdur. Bu maddede belirtilen özürlülük durumlarının tanımlanması için Sağlık Bakanlığı ile işbirliği yapılır.”

26.04.1961 tarihli ve 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanununun 36. maddesine göre seçmen kütüğü yazımı sırasında, seçmenin oyunu kullanmasını engelleyecek bir özürlülüğü varsa, forma kaydedileceği ifade edilmiştir.

Sandıkların konulacağı yerlerin belirlenmesinde seçmenin oyunu kolaylıkla, serbestçe ve gizli şekilde verebilmesi gözetilmesi ve özürlü seçmenlerin oylarını rahatlıkla kullanabilmeleri için gerekli tedbirlerin alınması gerektiği aynı Kanununun 74’üncü maddesinde düzenlenmiştir. Gebeler, hastalar ve özürlülerin sıra ile bekletilmeden oylarını vermeleri ve yaşlılar ile özürlülere yardım edenlerin de öncelikle oy kullanmalarına izin verilmesi Madde 90’da belirtilmiştir.

Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un “Birleşik Oy Pusulasının Atılması ve İşaretleme” başlıklı 93. Maddesine göre refakatçi eşliğinde oy kullanma prosedürü ise şu şekilde düzenlenmiştir:

Madde 93 - Kapalı oy verme yerinde birleşik oy pusulasını katlayıp yapıştırdıktan sonra, seçmen burasını terk eder ve birleşik oy pusulasını sandığa bizzat atar. Körler, felçliler veya bu gibi bedeni sakatlıkları açıkça belli olanlar, bu seçim çevresi seçmeni olan akrabalarından birinin, akrabası yoksa diğer herhangi bir seçmenin yardımı ile oylarını kullanabilirler. Bir seçmen birden fazla malule refakat edemez. Kurul başkanı, oyunu kullanan seçmene kimlik kartını verirken seçmen listesindeki adı karşısına imzasını attırır. İmza atamayanların sol elinin başparmağının izinin alınmasıyla yetinilir. Bu parmağı olmayan seçmenin hangi parmağını bastığı yazılır.
6. Belediyeler Bünyesinde Gerçekleştirilen Hizmetlere İlişkin Yasal Bir Dayanak Mevcut Mudur?
Özürlülere yönelik olarak Belediyeler bünyesinde gerçekleştirilen çeşitli hizmetler; yardıma muhtaç olan özürlülerin barınması için bakım ve rehabilitasyon merkezleri açmak; danışma ve rehberlik merkezleri açmak; ücretsiz muayene ve ilaç yardımı yapmak; ayni ve nakdi yardımlarda bulunmak; belediye otobüslerinden ücretsiz veya indirimli yararlanmalarını sağlamak; özel kurslar düzenlemek; yarışmalar, şenlikler, geziler ve spor müsabakaları düzenlemektir.
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 14. maddesinde hizmetlerin yerine getirilmesinde öncelik sırasının belediyenin mali durumu ve hizmetin ivediliği dikkate alınarak belirleneceği, belediye hizmetlerinin sunumunda özürlü, yaşlı, düşkün ve dar gelirlilerin durumuna uygun yöntemler uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Büyükşehir belediyelerine ise verilen görevler 5216 sayılı kanunun 7.maddesinde düzenlemiştir. Büyükşehir belediyelerinin sosyal nitelikli görevleri de maddenin (n) bendinde “Gerektiğinde sağlık, eğitim ve kültür hizmetleri için bina ve tesisler yapmak, kamu kurum ve kuruluşlarına ait bu hizmetlerle ilgili bina ve tesislerin her türlü bakımını, onarımını yapmak ve gerekli malzeme desteğini sağlamak”, (v) bendinde “Sağlık merkezleri, hastaneler, gezici sağlık üniteleri ile yetişkinler, yaşlılar, engelliler, kadınlar, gençler ve çocuklara yönelik her türlü sosyal ve kültürel hizmetleri yürütmek, geliştirmek ve bu amaçla sosyal tesisler kurmak, meslek ve beceri kazandırma kursları açmak, işletmek veya işlettirmek, bu hizmetleri yürütürken üniversiteler, yüksek okullar, meslek liseleri, kamu kuruluşları ve sivil toplum örgütleri ile işbirliği yapmak” şeklinde yer almaktadır.

Büyükşehir belediyeleri için 5216 sayılı kanununa 01.07.2005 tarih ve 5378 sayılı kanunla eklenen “Ek madde 1” ile özürlülerle ilgili bilgilendirme, bilinçlendirme, yönlendirme, danışmanlık, sosyal ve mesleki rehabilitasyon hizmetleri vermek üzere özürlü hizmet birimleri oluşturulması, bu birimlerin faaliyetlerini özürlülere hizmet amacıyla kurulmuş vakıf, dernek ve bunların üst kuruluşlarıyla işbirliği halinde sürdürmeleri öngörülmüştür. Bu çerçevede “Büyükşehir Belediyeleri Özürlü Hizmet Birimleri Yönetmeliği” 16.08.2006 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Ayrıca 5378 sayılı Özürlüler Kanunu ile Büyükşehir belediyeleri ve belediyeler, şehir içinde kendilerine sunulan ya da denetimlerinde olan toplu taşıma hizmetlerinin özürlülerin erişilebilirliğine uygun olması için gereken tedbirleri 2012 yılına kadar almakla ve mevcut özel ve kamu toplu taşıma araçlarını özürlüler için erişilebilir durumuna getirmekle görevlendirilmiştir.